TSK, "ERMENİ SORUNU" İNTERNETE TAŞIDI


ğEDİTÖRDEN
ğKIBRIS'TAN HABERLER
ğKIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELERİ
ğKİM KİMDİR ?
ğFİLATELİ
ğKİTAP
ğKIBRIS TÜRK MUTFAĞI
ğİLETİŞİM
ğASKER MEKTUBU
ğLİNKLER

 ANA SAYFA

e@mail

 Sayfa yenilemelerinden ve yeni başlıklardan haberdar olmak istiyorsanız e-mailinizi yazın.



    

Editör
Metin ÇETİN

webmaster&desing
Oğuz ÇETİN

 

  TSK, web sitesinde “Ermeni Sorunu”

Fransız Parlamentosu’nun “Ermeni soykırımı yasa tasarısını gündeme getirdiği günlerde TSK bünyesinde oluşturulan web sitesi “www.tsk.mil.tr”de “Ermeni Sorunu”, tarihsel belge ve olaylardan örnekler verilerek irdeleniyor.

Web sitesinde “Ermeni Sorunu”, “Giriş, Ermeni Kimliği ve Tarihte Türk-Ermeni İlişkileri, Ermeni Sorunu Nedir?, Ermeni İsyan ve Katliamları, Tehcir Kanunu, Uygulaması ve Sözde Ermeni Soykırımı İddiası, Soykırım Nedir? Örnek soykırım olayları, Ermeni Terörü, Bugünkü Durum ve Sonuç” başlıkları altında değerlendiriliyor.

Çeşitli ülkelerde yerleşik olan Ermeni grupların, 1960’lı yılların ikinci yarısından itibaren Türkiye aleyhine başlattıkları karalama kampanyaları ile varlığını hissettiren sözde Ermeni sorununun, 1973’den sonra “Kanlı Ermeni Terörizmi”ne dönüştüğü ifade edilen değerlendirmede, “Bu tarihten itibaren Türkiye’ye yönelik Ermeni faaliyetleri, ‘Dört T’ planı çerçevesinde uygulamaya konulmuştur. Bu plan, sözde Ermeni sorununun tüm dünyada tanıtılması (terörizm ile), tanınması (soykırımın kabulü aşaması), tazminat alınması (Türkiye’den) ve toprak elde edilmesi (Türkiye’den) aşamalarını içermektedir” denildi.

Bugün, maksatlı olarak gündemde tutulmaya çalışılan sözde Ermeni sorununun ne derece mesnetsiz olduğunu ve ne tür çıkar kaygıları ile ortaya atıldığını daha iyi anlayabilmek için tarihsel gelişiminin incelenmesi gerektiği vurgulanan değerlendirmede, “Ermeni kimliği ve tarihte Türk-Ermeni ilişkileri” anlatıldı. Türk hakimiyetine 1071’de giren Ermenileri, Bizans’ın zulüm idaresinden kurtaran ve onlara insanca yaşama hakkını bahşedenin Selçuklu Türkleri olduğu belirtilen değerlendirmede, Ermenilerin, 19. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı idaresinde, Türk insanının hoşgörüsünden de yararlanarak, adeta altın çağlarını yaşadığı kaydedildi. Değerlendirmede, “19. yüzyılın son çeyreğine kadar Osmanlıların bir Ermeni sorunu olmadığı gibi, Ermeni tebaanın da Türk yöneticileriyle halledemedikleri bir mesele mevcut değildir” denildi. Değerlendirmede, İngiltere ve Rusya tarafından tarih sahnesine sunulan Ermeni sorununun, aslında emperyalizmin Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısı olduğu anlatıldı.

ERMENİ İSYAN VE KATLİAMLARI

Ermenilerin Anadolu’da kurdukları komitelere ilişkin bilgiler verilen değerlendirmede, kışkırtılan Ermeni komitelerinin mezalimi sonucu 1914’de Zeytun’da 100, 1915 Van olaylarında 3 bin ve 1914-1915 Muş olaylarında 20 bin Türkün hayatını kaybettiği kaydedildi.

Değerlendirmede, Ermenilerin, Türk halkına en büyük zararı, Birinci Dünya Savaşı sırasında giriştikleri katliamlarla verdikleri belirtildi. Osmanlı Hükümeti’nin bütün iyi niyetine rağmen, ülkede Ermeni olaylarının giderek yoğunlaşması, savunmasız kalan Türk kadın ve çocuklarına Ermeni saldırılarının artması ve ordunun birçok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle mahalli isyanların topyekün bir ihanete dönüşmemesi için, cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğduğu belirtilen değerlendirmede, şöyle devam edildi:

“Bu maksatla, 24 Nisan 1915’de Ermeni komiteleri kapatılmış ve yöneticilerinden 2 bin 345 kişi, ‘devlet aleyhine faaliyette bulunmak’ suçundan tutuklanmıştır. Ermenilerin her yıl ‘Sözde Soykırım Anma Günü’ olarak andıkları 24 Nisan, bu tarih olup tehcir ile alakalı değildir.

"SOYKIRIM İDDİASI TAMAMEN UYDURMA"

Değerlendirmede, “O halde sözde Ermeni soykırım iddiası tamamen uydurma olup, hiçbir belge ve kanıta dayanmayan, hukuki zeminden yoksun olan ve Türk düşmanlığı üzerine bina edilen, gerçek dışı, bir hayal ürünüdür” denilerek, görütlerinden, belirlemelerinden örnekler verilen ve “bazılarına hiç de Türk dostu damgası vurulmayacak” pek çok tarihçi ve yazarın, Türklerin bu konudaki hakkını teslim ettiğine dikkat çekildi. Soykırımın tanımına ve tarihteki soykırım örneklerine de yer verilen değerlendirmede, şunlar kaydedildi:

"Ermenilerin Doğu Anadolu’da savaş ve tehcir sırasında kayıplar verdikleri doğrudur. Ancak bu kayıplar, Doğu Anadolu’da yaşanan savaş ve isyanlar nedeniyle asayişin sağlıklı olarak sağlanamaması, araç, yakıt, gıda, ilaç yetersizliği, ağır iklim şartları ile tifüs gibi salgın hastalıkların yol açtığı tahribat sonucu meydana gelmiştir."

Ermenilerin, geçmişte hakimiyeti altında yaşadıkları devletlere ihanetlerinden dolayı birçok kez tabi tutuldukları buna benzer göç hareketlerinin sıralandığı değerlendirmede, şöyle denildi:

"Tarih boyunca sayısız göç ve sürgün olayına maruz kalan Ermenilerin, bunların hiçbirini gündeme getirmeden, sadece 1915’de Osmanlı devleti tarafından son derece haklı gerekçelerle göçe tabi tutulmalarını sözde soykırım adı ile sorun haline getirmeleri maksatlı olup, Türkiye’nin bütünlüğünü bozmaya yönelik politikaların bir ürünüdür. Batılı ülkelerin, Afrika ve Balkanlar’da yaşanmakta olan gerçek anlamdaki soykırım hareketlerine seyirci kalarak, sözde Ermeni soykırımına sahip çıkmaları, bunun en iyi göstergesidir."

Ermenilerin, Türklere yönelik terör hareketlerinin anlatıldığı değerlendirmede, Ermeni terör örgütlerinin, dış dünyanın tepkileri üzerine taktik değiştirerek, PKK terör örgütü ile işbirliğine gittikleri, 1984 yılında cereyan eden Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla, PKK sahneye itilerek ve Asala-Ermeni terörünün geri plana çekildiği vurgulandı. Değerlendirmenin sonunda şöyle denildi:

"Sonuç olarak Ermeni sorunu, Osmanlı döneminde bu imparatorluğu parçalayarak çıkarlarına ulaşmayı amaçlayan ülkelerce ortaya çıkarılmış, bugün ise isimleri değişmekle birlikte aynı çıkar çevrelerinin Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek istemeleri ve bölgede güçlü bir Türkiye arzu etmemelerinden dolayı, çeşitli yönleriyle birlikte sıcak tutulan suni bir sorundur."

www.tsk.mil.tr

Tepkide ölçüyü kaçırmayalım

Fransa, Ermenilerden çok Rumları sevindirdi

 

24.01.2001

Yukarı

Ana Sayfa