ğEDİTÖRDEN
ğKIBRIS'TAN HABERLER
ğKIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELERİ
ğKİM KİMDİR ?
ğFİLATELİ
ğKİTAP
ğKIBRIS TÜRK MUTFAĞI
ğİLETİŞİM
ğASKER MEKTUBU
ğLİNKLER ANA SAYFA
e@mail
Sayfa yenilemelerinden ve yeni başlıklardan haberdar olmak istiyorsanız
e-mailinizi yazın.
|
“Kayıplar” sorununda Rum tarafı Kayıplar sorununu bugüne kadar istismar eden Rum tarafı son zamanlarda
büyük çalkantı geçiriyor. Ölü olduğu bilindiği halde yakınlarına bildirilmeyip
“kayıp” olduğu ilan edilenler, ailelerden saklanan gerçekler teker teker ortaya
çıkınca, Rum Yönetimi şimdi kendi kurtarmaya çalışıyor. Konuya ilişkin
tartışmaların boyutunu anlayabilmek için bir kaç haber ve yorumu inceleyebilirsiniz.
MAHİ: SADECE BİRİ KAYIPTI...
03.11.1999; Geçtiğimiz aylarda
Lakadamya Askeri Mezarlığı, Ay Konstantinu ve Eleni Mezarlığı'nda başlatılan
kazılarda, "kayıplar" listesinde ismi bulunan16 yaşındaki Zinonas Zinonos'un
kimliği, kemiklerinde yapılan DNA testleri sonucu belirlendi. DNA testiyle 8 kişinin
kimliği belirlendi. Diğer yedisinin Rum mezarlıklarında gömülü oldukları önceden
biliniyordu.
POLİTİS, Gazeteye göre, Zinonos'un annesine geçen
pazartesi akşamı Rum yetkililerce bu konuda bilgi verildi.Gazete, Zinonos'un annesinin
"Türkler'in 16 yaşındaki bir çocuğu
Tutuklayıp öldürmelerinin mümkün olmadığını"
defalarca söylediğine de dikkat Çektikten sonra, sonuçta "oğlunun savaş
alanında öldüğünün ıspatlandığını"kaydetti.
POLİTİS: SUSMAYACAĞIZ
04.11.1999 Andreas PARASHOS; Adı 25
yıldır kayıplar listesinde olan 16 yaşındaki öğrenci ZinonasNinonos'un ölü
olduğu, yapılan DNA testi sonunda kimliği ile belirlendi.
Gerçeklerin söylenmesi vakti geldi çattı. Gerçekler
ne kadar acı olursa olsun açıklanmalıdır. Bazılarının ihmallerinin bedellerinin
kayıp yakınlarına ödettirilmesine kesin bir son verilmelidir. Son bir şey daha ilave
etmek istiyorum. Eğer devlet bu konudaki görevini yerine getirmeyecekse bunu bize de
açıklamalıdır. Biz duygusuz ve duyarsız kalacak değiliz. O itiraf etsin, biz de
sessiz kalarak itiraf ettiği suçunun üstüne gitmeyelim.
POLİTİS: KAYIPLARIN SAYISI 1618'E
İNDİ
04.11.1999 Hristalla HACIDİMİTRİYU
yorum; Şimdi son ümit de yitiyor. Mantık için aslında yapılması gereken buydu.
Kayıp yakınlarının gerçeği, yakınlarının hayatta olmadığını öğrenmeleri En
uygunuydu. 25 yıl boyunca çeşitli fısıltı ve söylentilerle Türkiye'de hayatta
bulunan kayıp kişiler olduğu ileri sürüldü. Onlarla bazı kişiler güya
karşılaşmışlardı. Kayıp yakınları onlar arasında kendi yakınlarının da
bulunabileceği ümidini besleyerek 25 süreyle beklediler. Karalara bürünmüş bir anne
kayıptaki evladının öldüğünü öğrenince onun fotoğrafını elinde taşımayacak,
duvarda uygun bir yere asacaktır. Kayıplarla ilgili gösteri ve eylemlerde dönüp
dolaşmayacaktır. Evladının kaderinin ne olduğunu şuna buna sorarak öğrenmeye
çalışmayacaktır.
ALİTHİA: "KAYIP"
ZİNONOS OLAYI
05.11.1999: Sözcü Mihalis
Papapetru, "kayıp" olmasına rağmen gömülü olduğu saptanan Zinonas Zinonos
(16)'la ilgili olarak, "kayıp Zinonos'un ölümü sırasında bazılarının orada
bulunması ve akıbetinin ancak 25 yıl sonra açıklanmasına hayret ettiğini"
belirtti. Sözcü "Zinonos'un özgür bölgelerde bulunması sarsıcıdır" dedi
ve ilave etti:
"Konunun insancıl yönü yanında siyasi yönü de
bulunuyor. Çünkü diğer tarafa tamamen gereksiz yere, kayıpların akibetinin
belirlenmesi çabalarının altını oyması için kanıt veriyoruz"
POLİTİS 1974'de tıp öğrencisi olan Nearkos Rosos
adlı yedeğin, Zinonos'u yaralı olarak bulup hastaneye kendisinin götürdüğüne
ilişkin şahadetine de yer verdi.
POLİTİS: REZİL OLMAMIZ
EKSİKSİZ GERÇEKLEŞECEKTİR
05.11.1999 Andreas PARASHOS yorum:
Hükümet Sözcüsü, Zinonas Zinonos'un ölüsünün özgür bölgelerde mi ele
geçtiğine sorusu üzerine, 'Bu mesele sarsıntı yaratmaktadır' dedi. Çünkü bugüne
kadar işlenen bir suçun ortağı oldular. Zira kayıplar dosyaları diye bildirilen,
ancak bunları ısrarla kapalı tutan ve inatla açmayarak gerçekleri saklayan kişileri
biliyorlardı. Ölü olanlar için düzenlenen dosyaları imzalayan, sonra da işbaşına
gelen hükümetlere gerçekleri açıklamamaları için baskı kuranlar belli kişilerdir.
Bunlar 20 yılı aşkın bir zamandan beri ya Kayıplar Komitesi ya da Kayıplar
Hizmetleri Dairesi önde gelenleridir. Bunlar, üzerlerine düşen görevi yerine
getirmediler ve dosyalarda bulunan kanıt ve belgeleri yok ettiler.
Biz bu dosyaların listesini ta 1995 yılında talep
etmiş ve gizli oldukları cevabını almıştık. Ama bu listeyi iletilmiş olduğu bir
Avrupa Kurumundan elde ettik ve incelediğimiz zaman yanlışlıklarla dolu olduğunu
saptadık. (Zinonas Zinonos'un dosyasında 'askeri üniformalı vaziyette Türkler
tarafında tutuklandı' ibaresi yazılıdır) Biz dört yıl önce (Selides Dergisinde)
1619 kayıp kişinin listesini, 1974'ten sonra ilk kez, kendi imzamızla
yayınladığımız zaman onlarca telefon almış ve yayınladığımız listede 'falan
şahıs kayıp değil, ölüdür; kendisini filan yere defnettik' şeklinde ikaz
edilmiştik. İsimler, demeçler ve kanıtlar da yazmıştık. yayınladığımız isimler
işte bugün sizleri hayrette bırakan ve sarsan isimlerdi..
ALİTHİA: "KAYIPLAR"
KONUSU
27.12.1999: İnsancıl Konular
Sorumlusu Takis Hristopulos ile "Kayıplar" Komitesi Başkanı Nikos Theodosiu,
Nöroloji Enstitüsü'nün, Kıbrıs'taki Lakadamya Askeri Mezarlığı ile Ay Konstantinu
ve Eleni mezarlığında açılan mezarlardan çıkartılan kemiklerin büyük bölümü
hakkındaki açıklamayı şubat sonu veya mart başında yapacağını
söylediler.Hristopulos ile Theodosiu, kemikler üzerinde yapılan araştırmalarla ilgili
ilk sonuçların ilan edildiği yaklaşık 2 ay öncesinden bu yana,Enstitü'ye DNA
örneği vermeyen "kayıp" yakınları arasında hareketlilik başladığını
belirttiler.
Yeni yılla birlikte Otonom Kayıp Kişiler Komitesi
3'üncü üyesi konusuda netleşecek. Bilindiği gibi Jan Pierre Ritter'in görev süresi
16 Aralık'ta doluyor. Theodosiu, Ritter'in görev süresinin gayrı resmi olarak
uzatılmış olabileceğini, çünkü Otonom Komite'nin Ocak ayında toplanmasının
kararlaştırıldığını, bu toplantıya Ritter'in de katılacağını, ancak buna
rağmen henüz resmi olarak bilgi verilmediğini söyledi.
Kayıp yakınlarının "konuya hiçbir katkıda
bulunmadığını" öne sürerek, "turist gibi davranmak ve Türkler'in
çıkarları yönünde hareket etmekle" suçladıkları İsviçreli yetkili bu
göreve 18 ay süre ile atanmıştı.
POLİTİS: KEMİKLER
KİMLİKSİZ KALDI
28.12.1999: Geçtiğimiz yaz
Lakadamya Askeri Mezarlığı'ndan çıkartılan "kayıp" kemiklerinin
kimliklerinin büyük bölümü, ailelerinin kan örneği vermeyi reddetmeleri nedeniyle
belirlenemedi.
Lakadamya askeri mezarlığına gömülen yaklaşık 180
kişinin büyük bölümü Ay Pavlos ve ELDİK bölgelerinden şişmiş vaziyette
toplanmıştı. Buradaki en büyük sorun Yunanlı askerlerle ilgilidir. Yunanlı
askerlerin pek azının ailesi kimlik belirleme işlemlerine yardımcı olacak DNA
örneği ve diğer verileri verdi. Diğer verilerden kasıt, "kayıp" ya da
ölünün boy ölçüsü veya fiziki yapısı, diş düzeni vs.dir.
Bir yetkili, Ay Konstantinu ve Yeni Elen mezarlığına
gömülenler konusunu da "kapalı kutu" olarak niteledi. Ay Konstantinu ve yeni
Elen mezarlığında kazı yapmak üzere Ocak ayında "insan hakları
doktorları" ndan bir grup Kıbrıs'a gelerek, Zinona Mastrapa ve onunla birlikte
aynı mezara gömülen diğer 4 kişinin kemiklerini çıkartacak. Bu kişilerin 1974'te
buldozerlerle açılan bir mezara toplu halde gömüldüklerine ilişkin belirtiler var.
Bu mezarın üzerine, daha sonra, eceliyle ölenler gömülmüştü.
SİMERİNİ: "KAYIP"
KEMİKLERİ TEŞHİS EDİLEMİYOR
22.02.2000: Lakadamya Askeri Mezarlığı
ile Ay Konstantinu ve Eleni Mezarlığı'ndan çıkartılan "kayıp" kemikleri
üzerinde yapılan tanı işlemlerinin sonucuyla ilgili açıklama süresiz ertelendi.
Kimlik tanıları için oluşturulan gen bankasında yaşanan veri eksikliği nedeniyle
kimlik tespit işleri için gelen yabancı uzmanlar çalışamadılar. 330
"kayıp" yakını ailenin gen bankasına gitmedi, bunların büyük
çoğunluğunu Yunanlı "kayıp" yakını aileler oluşturuyor.
FİLELEFTHEROS: KAYIPLAR KONUSU
29.02.2000 ; Kayıp yakınları
yetkililere "Bizi bir daha rahatsız etmeyin" uyarısında bulundular.
"kayıp" yakınları, teşhis için kan vermek niyetinde olmadıklarını bundan
dolayı yetkililerin kendilerini rahat bırakmaları istediler. İnsancıl konular
ofisinden bir yetkili, eğer bu seçeneklerinde sonuna kadar ısrar ederlerse
uluslararası alanda teşhir edileceğiz . Biz bu kişilerin kimliklerinin saptanması ve
akıbetlerinin kesin olarak belirlenmesi gerektiği konusunda baskı yapıyorduk.
FİLEELFTHEROS: KAYIPLAR KONUSU
13.05.2000: 1491 kayıp listesine dahil
edilmeyen 3 kayıp dışında 1963-1964 döneminde kaybolan 42 Rum da unutuldu. 42 Rum'dan
ekseriyeti Türkler tarafından kaçırılmış, ondan sonra ortadan kaybolmuştu.
Kardeşi 1964'ten beri kayıp olan yazar Kostas Sokratus, "devlet, pasifliğiyle 42
kayıbımızı defterden sildi. Bunları kaçıran ve öldüren bazı katiller biliniyor
ve geçmişte hükümette çalıştıkları için belki de emeklilik ödeneği bile
almaktadırlar" dedi. Bakanlar Kurulu'nca alınan karar doğrultusunda, Rum kayıplar
servisinin 1619 kişilik kayıplar listesinden çıkarılan 126 kişinin akıbeti
hakkında ailelerine bilgi vermesi hemen hemen imkansız. Düne kadar hiçbir kayıp
yakını bilgilendirilmedi. 1963-64 dönemine ait 42 kayıp konusunda, meclis kayıplar
komitesinin son toplantısında konuşan Sergides, "bulgular eksiktir, 42 kişiden
bazıları mahkeme tarafından kayıp ilan edilmiş olabilir" dedi.
ALİTHİA: KAYIPLAR KONUSUNDA
ÖĞÜTLER
14.05.2000: Dün Lefkoşa'da, düzenlenen
"Kıbrıs'ın Kayıpları - Çözüm Perspektifleri" adlı seminerde konuşan
Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulides, "Kayıplar konusunun Kıbrıs sorunu
görüşmelerine karıştırılmasının kayıplar sorununun yararına
olmayacağını" söyledi. Her kayıp şahsın tek tek akibetinin belirlenmesi
gerektiğini söylerken mantıksız birşey söylemiyoruz. Çünkü ilan edilmeyen esirler
konusunda İran-Irak savaşında, Vietnam'da ve başka yerlerde sonuçları olan elle
tutulur olaylar gördük. Bizim kayıp yakınlarımızın, bugün Bosna, Kosova, Ruanda
kayıp yakınlarının maruz kalmakta olduğundan farklı bir muameleye maruz kalamazlar.
'Farzen ölü' şeklinde ifadeler kabul edilemez ve ikna edici kriterlerle yanıtlar
verilebilmesi için tüm kayıp olaylarının birey başına tek tek incelenmesi gerekir.
Silah arkadaşlarının öldüğünü bildiği, ancak isminin kayıplar listesinde
bulunduğunu bilmedikleri Zinonas Zinonos olayından sonra tüm dosyalara başından
itibaren yeniden bakılması ve tekrar yeni çabalara başlamamız gerektiği sonucu
çıktı. Çünkü dosyalardaki bilgilerin azami yardımı oluyor. Bu nedenle 126 kişinin
yakınlarını dosyaların içeriği hakkında ve bu içerik nedeniyle onların
dosyalarını Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi'ne hangi nedenlerle vermediğimiz
hususunda bilgilendirme yoluna gideceğiz."
FİLELEFTHEROS: KASULİDES: "KAYIPLAR
KONUSU İDDİALARLA KAPATILAMAZ"
14.05.2000: Lakadamya Askeri
mezarlığında yapılan kazılarda çıkartılan kemiklere DNA testi uygulanması sonucu
kimliği belirlenen Andrea Hristofi Pandeli için dün cenaze töreni düzenlendi.
Törende konuşan Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulides, "Kayıplar konusunun
tahminler ve ispatlanmamış iddialarla kapatılmasını hiçbir şekilde kabul
etmeyeceğiz" dedi. Bakanlar Kurulu'nun "kayıp akibetlerinin sonuç getirici
şekilde belirlenmesini sağlamak amacıyla bazı kararlar aldığını belirten
Kasulides, her "kayıp" kişinin hangi şartlar altında kaybolduğuna,
ölenlerin de hangi şartlar altında öldüklerine ilişkin yeni bir bilgi toplama
seferberliği başlatacaklarını bu çerçevede gen bankasındaki eksik verilerin
tamamlanması ve "kayıplar" ile ölüler hakkında diğer bütün kişisel ve
antropolijik bilgileri toplamaya çalışacaklarını kaydetti.
FİLELEFTHEROS: KAYIPLAR KONUSU
16.05.2000: Lakadamya Askeri Mezarlığı
ile Ay. Konstantinu ve Eleni Mezarlığı'ndan çıkartılıp DNA testi ile kimlikleri
belirlenen az sayıda "kayıbın" isimleri bugün-yarın açıklanacak.
Yaklaşık 380 "kayıp" yakını Gen bankası'na kan örneği ve diğer verileri
vermediği için tanı işlemleri aksıyor.
SİMERİNİ: KAYIPLAR
17.05.2000: Hükümet, tanı
işleminin devam edebilmesi için, ölen ve kaybolan Rumlar'ın kemiklerinin biraraya
getirilmesiyle ilgilenen bilimsel ekibin tekrar ne zaman Kıbrıs'a geleceğini bilmiyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkiliye bu yönde bir soru yöneltildi. Rahatsız
olduğu açıkca belli olan bu yetkili ise "Hockland bir ay, iki ay veya üç ay
sonra veya kendisinin karar vereceği bir zamanda tekrar Kıbrıs'a gelebilir" dedi.
Kemik tanısı işleminin gidişatı konusunda İnsancıl
Konular Sorumlusu Takis Hristopulos ve Kayıp Yakınları Komitesi üyelerinin de ciddi
endişeleri var. Mevcut bilgiler ışığında işlemlerin başlatıldığı geçen
haziran ayından bu yana toplam 200 kadar kayıptan sadece 29 kişinin kimliği saptandı.
60-70 kadar cesedin kemiklerinin biraraya getirilmesi safhasında bulunulduğunu,
diğerleri üzerinde ise hiçbir işlem yapılmadı.
POLİTİS: KAYIPLAR BİRİMİ
MEZARINI BİLİYORDU
22.05.2000: 16 Ağustos 1974'de
savaş sırasında ölen Yunan Alayı (ELDİK) çavuşu Hristos Kukularis'in Lakadamya
Mezarlığı'na gömüldüğü, Rum Kayıplar Birimi'nin en azından 1991'den beridir bu
gerçeği bildiğini ancak şimdiye kadar gizlediği anlaşıldı. Kayıplar Birimi'nin
Hristos Kukularis'in ölü olduğunu bildiği halde ne ailesini ne de Rum Yönetimi'ni
bilgilendirme zahmetine girmemesi eleştirilere neden oldu. Bir tanığın 1981'de Polise
verdiği ifadeden Kukularis'in ölü olduğunu çok önceden bilindiği anlaşıldı.
Gazete Rum Yönetimi'ne şu soruları da sordu:
1.Kayıplar Birimi Lakadamya'da gömülenlerin listesini niye 17 yıl gecikmeyle talep
etti? 2. Benzer başka olaylar var mı? 3. Kayıplar Birimi kime karşı sorumludur?"
ALİTHİA: KAYIPLAR KONUSU
23.05.2000: Rum Yönetimi Sözcüsü
Mihalis Papapetru "kayıplar" konusunda, Rum Kayıplar Birimi'nin Yunanlı asker
Hristos Kukularis'in ölü olduğunu 1991'den beri bildiği yönündeki dünkü
POLİTİS'te çıkan haberi yorumlaması istenince şu yanıtı verdi. " Şimdi
geçmişin hata veya ihmalleri için sorumluluk yükleme zamanı değildir. Çünkü bu
kesin olarak bugün verilmekte olan çabaları olumsuz yönde etkileyecektir. Dikkatler
şimdi kayıpların akibetinin belirlenmesi çabalarına güvenirlik kazandıracak ve
konuyu ileriye götürecek çabalara yönelmelidir."
POLİTİS Rum Yönetimi Sözcüsü'nün yukarıdaki
açıklamasına ek olarak Rum Başsavcı Alekos Markides'in söylediklerine de yer verdi.
Markides "Kukularis'in ailesinin aydınlatılmamasında kayıplar biriminin hiçbir
sorumluluğu yoktur. Bu siyasi kararlar konusundur. Onlar devlet memurudur ve hükümet o
somut listeyi 'Gizli' nitelikli addetmişse, memurlar görevlerini doğru biçimde yerine
getirdi" diye konuştu.
POLİTİS: KAYIP İNSANLAR VE
RAKAMLAR
23.05.2000 yorum: Gazetemizde yayınlanan
bir haberde kayıpta gösterilen Hristos Kukularis'in kayıp değil ölü olduğunu
ailesine haber vermeyen Kayıplar Dairesi görevlilerinin suçlu olduğu yazıldı.
Başsavcı Alekos Markidis, Kayılar Dairesi görevlilerinin olayda hiçbir suçunun
bulunmadığını açıkladı… Yoksa benim akrabamın kayıpta olduğu inancı
içerisinde kalmam yöneticilerin daha çok mu kolayına geliyor? Peki ama halkımızın
insanlarını, evladının kayıpta olduğu inancı ile yıllarca üzüntü ve ıstırap
içerisinde bırakma hakkını size kim verdi beyler? Sizlerden acaba kim Hristos
Kukularidis'in acı ve üzüntü içerisinde bu dünyadan göçen ebeveynlerinin
mezarını ziyaret ederek kendilerinden, ölümlerine sebep olduğu için af dileyecektir?
etkili ve yetkililer olarak sizler, kayıp veya ölü bu insanların sizler için rakamdan
öteye herhangi bir anlam ve değeri bulunmamaktadır. Zira eğer sadece rakam ifade
etmiyor olsalardı, 126 kişinin mezarlarının özgür bölgede olduğu, dolayısıyla
öldüğü kesin tespit edilmesine rağmen bunların dosyalarını 4 yıl boyunca
saklamaz, aileleri ve yakınlarına gereken açıklamayı geciktirmeden ve 'tüm
ciddiyetinizle' Soruyoruz: Acaba kayıpta gösterilen 126 kişinin yakınlarının
haberdar edilmesi için, o zaman Bakan olan Kleri Angelidu tarafından karar alınmamış
mıydı? Peki aileler neden haberdar edilmediler? Hangi siyasi karar, 126 Kayıp Rum
ailesinin neden olduğumuz ıstıraplarının sürüp gitmesinden daha önemliydi? Ne
oluyor? Ne hallere düştük?
POLİTİS: GERÇEĞİ 26 YILDIR
GİZLEYENLER UTANSINLAR
24.05.2000 yorum: Capcanlı şimdiki
haline ve geleceğine saygılı olmayan bir ülke, ölülerine mi saygı gösterecekti?
Dile kolay, 26 yıl geçti. Dosyalar, isimler, komiteler ve kabirler. Durumu bilip de
sessiz kalanlar utansınlar. Ayıp be! Bu suskunluk içerisinde kolayını bularak
yaşayan tüm bizlere ayıplar olsun! Bundan böyle hep bu usul uygulanacaktır. Her bir
mesele açıldığında, bir de mezar kapanacaktır. "ELDİK (Yunan Alayı Kıbrıs)
Çavuşu Hristos Kukularis, Ayios Pavlos bölgesinde savaş alanında çarpışarak
öldü. Tarih 16 Ağustos 1974" diye hazır bulunanlara törende bir konuşma
yapılacaktır... Hangi çavuş? Hangi Ayios Pavlos? Hangi savaş? Bu 16 Ağustos 1974 ne
zamandı? İşte buyurunuz. Yukarıdaki mesele konusunda Hükümet Sözcüsü ve
Başsavcı anlaşmazlık içindeler. Kısaca kendi aramızda anlaşmazlık içerisindeyiz.
Sonra da, savunduğu görüşler ve ileri sürdüğü iddiaların doğruluğu ortaya
çıkacak ve politikalarındaki haklılığı anlaşılacak olan Rauf Denktaş'la
anlaşacağımızı mı iddia edeceğiz? Hade canım siz de!
FİLELEFTHEROS: ÇEKİLEN AĞIR
VİCDAN AZAPLARINDAN SONRA...
24.05.2000 yorum: Aradan çeyrek asır
geçtikten sonra, bilinmeyen ölülerin bilinen mezarlarında anı kalıntılarını
keşfediyoruz. Bu dramın kanayan yarasıdır. Ayrıca meseledeki hafiflik derecemizi
kanıtlamaktadır... 25 yıl boyunca anneler, nerede ise her gün öldüler. Halbuki
perdelerin arkasında loş ışıkta amaçtan sapmalar yaşanıyordu. Oralarda kayıp
yakınları ruhlarını teslim ediyorlardı. Kimin mi uğrunda? Adları unutulanların
uğrunda. Sonra da o adlar, küçük politik çıkarlar uğruna, rakamlara
dönüştürüldüler... Bu meseleyi yönetenlerden her kim vicdan azabı belirtisi dahi
vermiyorsa, bunlar hiç tedavi edilemeyecek kadar ümitsiz klinik vakalar sınıfına
girenlerdir...
FİLELEFTHEROS: BAŞKA ÖLÜ KAYIPLAR
DA OLABİLİR
24.05.2000: 1974 Harekatı
sırasında ölen, ölü olduğu ve Lakadamya Mezarlığı'nda gömülü bulunduğu
yıllardır bilindiği halde, kayıplar listesine dahil edilen ve geçtiğimiz günlerde
DNA testi ile kemikleri tespit edilen Yunanlı Çavuş Hristos Kukularis'le aynı mevzide
savaşan ve kayıp varsayılan 10 Yunanlı'nın daha ölü olabileceği belirtiliyor.
"Kukularis'in mangası 16 Ağustos 1974'te yok oldu. İlgili belgede, Kukularis'in
mangasının Türkler'e yönelik ikinci savaş operasyonları sırasında emredilen
görevde iken yok olduğu" belirtiliyor..
Bu arada, Lakadamya Askeri Mezarlı'ğında yapılan 184
kazı içinde, Ay Pavlo'daki "Palluca" bölgesinde savaşan yaklaşık 15
kişinin de bulunduğuna inanılıyor. 1974'de ölenlerin gömülmesi işlemine yardımcı
olan Andreas Savvas, yaptığı açıklamada, son postada Palluca bölgesinden yaklaşık
45 ölünün (Rum ve Yunanlı) götürüldüğünü söyledi. "17-18 Ağustos'ta iki
kamyonla getirildiler. Bize kimliklerinin tespit edildiğini söylemelerine rağmen, daha
sonra bunun yapılmadığı görüldü. Haklarında bilgi olmadığı için mezarlarına
tahta haçlar kondu ve 'meçhul' yazıldı" dedi..
PERİODİKO: KAYIP BİR KAHRAMANIN
HİKAYESİ
26.05.2000 Maria HACİKOSTA yorum:
Yedikonuklu'dan Markos Marku Tsangaris 1974'teki Türk işgalinin ilk gününde şehit
düştü. Birçok insan için bilinmeyen bir kahraman, görünmeyen bir asker... 26 yıl
sonra bugün, onu giderek daha çok tanıyoruz. Bugün Markos, yarın başkalarının
öykülerini edeceğiz. Markos'un ölümüne 26 yıl önce ağladılar. Ama o zaman onu
gömmemişlerdi. Defin işlemi onlar öğrenmeden önce yapılmıştı... Her yıl, kendi
oğullarının gömülü olduğunu varsaydıkları bir mezarın üstünde anma
törenlerini yapıyorlardı.
20 Temmuz Cumartesi günü birçok genç yaralanmıştı,
bazıları ölmüş, bazıları da hayatta kaldı. Lefkoşa Genel Hastanesi'ne
götürüldüler. Aynı köyden olan hasta bakıcı ölen Markos'u tanıdı ve köyün
muhtarına haber verdi. Haber köyde yayılmaya başladı, ancak ailesine hiçbir şey
söylenmedi. Babası, Kaygılandı. Lefkoşa Genel Hastanesine, yaralı olup
olmadığını görmeye gitti. Sorumlu şehit düşenlerin isimlerinin yer aldığı uzun
bir listeyi okumaya başladı. Bir an durdu. Markos'un ismi ölenler arasındaydı.
Kimliğini babasına verdiler, tabutunu görmesi için onu mezarlığa aldılar ve bir
taksiye bindirerek, köyüne gönderdiler.
FİLELEFTHEROS: KAYIPLAR
31.05.2000: Bakanlar Kurulu'nun
"kayıplar" listesinden çıkardığı 126 kişinin ailelerine ne zaman bilgi
verileceğini kararlaştırmaması yüzünden, bazı "kayıp" yakınlarının
bilgi alamadan öldüğü bildirildi.
SİMERİNİ: KAYIPLAR KONUSU
02.06.2000: Londra'da yaşayan Dimitris
Hacıdimitriu isimli bir kişi kayıplarla ilgili mektubunda, otuz yıldan beri Londra'da
yaşamakta olunduğunu ancak Kıbrıs'la ilgili haber ve gelişmeleri yakından
izlediğini belirtiyor. Yıllardan beri hükümetlerin "kayıplar konusunda Türk
barbarlığından söz ettiğini ve etmeyi sürdürdüklerini" anlatan Hacıdimitriu,
bütün bu süre içinde kayıpların büyük çoğunluğunun ölü olduğunun bilindiği
ve bu konuda hazırlanan listelerin bulunduğunu kaydetti. Hacıdimitriu, Rum
hükümetlerinin gerçekleri saklayarak Rum halkına işkence yaşattığını vurguladı.
FİLELEFTHEROS: KAYIPLAR KONUSU
03.06.2000: Türk Barış Harekatı
sırasında hayatını kaybeden, Lakadamya Askeri Mezarlığı'na gömülen ve daha sonra
mezardan çıkarılıp DNA testiyle kemikleri belirlenen Yunan Alayı mensubu Hristos
Kukularides'in kemikleri gömülmek üzere önümüzdeki günlerde Yunanistan'a
götürülecek. Kayıplar Listesi'nden çıkarılan 126 kişinin yakınlarına bilgi
verilmesine başlandı, ancak bu kayıp yakınları, DNA testi sonuçlarının beklenmesi
gerektiği görüşünü belirttiler.
FİLELEFTHEROS: KAYIPLAR KONUSU
09.06.2000: Hükümet, BM Genel Sekreteri
Kofi Annan'ın Barış Gücü'nün (UNFICYP) Kıbrıs'taki görev süresinin 6 ay daha
uzatılmasına ilişkin son raporunda kayıplar konusunda belirttiklerine muhtelif
şekillerde tepki gösterecek. Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulides, Kıbrıs
Hükümeti'nin, BM Genel Sekreteri'nin raporunda yer alan kayıplarla ilgili ifadeler
için BM'ye girişimde bulunacağını söyledi. Kofi Annan raporunda, Kıbrıs
Hükümeti'nin kayıplar konusundaki karar ve girişimlerine atıfta bulunmadı.
İşbirliğini reddeden Türk tarafında eşit mesafe koyması ise Lefkoşa'yı
hiddetlendirdi.
HARAVGİ: KAYIPLAR PROBLEMİNİ NASIL
KAPATABİLİRİZ?
14.06.2000 Yiorğos SPANOS yorum:
kayıplar konusunu yıllardan beri izleyerek incelediğim ve bugünkü üzücü noktaya
varışını gördüğümde içim sızlayarak şu tespitte bulunabiliyorum: Kayıplar
konusunun mutlu bir şekilde ileriye götürülmesi ve çözüme kavuşturulması için en
küçük ümidimiz bile kalmadı!
Uluslararası çevrelerin hedefi kayıplar listesinden
çok sayıda kayıp kişinin adının silinmesi ve belli bir zamanda da geriye sadece Rum
Milli Muhafızların adlarının bulunduğu listelerin kalması, onlar için de
'Savaşırken cephede öldüler' kulpunun takılmasıdır. Böylece Kayıplar Problemi
günümüzde yozlaştırılarak bazı kemiklerin çıkartılması için kazıların
yapılması, bunlardan bazılarına uygulanan DNA testinden sonra kimlere ait
olduklarının tespit edildiğinin açıklanması ile yetinmesine dönüştürüldü.
HARAVGİ: "KAYIPLAR" KONUSU
15.06.2000: AKEL Genel Sekreteri Dimitris
Hristofyas "Aleksandros Papahristoforu Vakfı" tarafından düzenlenen
"Kayıplar Sorunu; İleri Götürülmesi ve Çözümlenmesi Yöntemleri" konulu
etkinlikte yaptığı konuşmada, "Kayıp akibetlerinin belirlenmesi AKEL'in
öncelikleri arasında bulunuyor" dedi. Hristofyas konuşmasında, "kayıp"
olan Rumlar'ın akibetlerinin belirlenmesinden uzakta bulunulduğunu, aynı zamanda bu
konuda gerileme de görüldüğünü söyledi. Hristofyas Otonom Kayıplar Komitesi'ne
Üçüncü Üye'nin atanmamasının olumsuz faktör olduğunu, Rum "kayıplar"
hakkında kendilerine bilgi verilmesini talep ettikleri gibi, Kıbrıslı Türk kayıplar
hakkında bilgi vermeye hazır olmaları gerektiğini söyledi.
RUM YÖNETİMİ’NİN KAYIPLARLA
İLGİLİ FOYASI
7 Ağustos; Kıbrıs Rum
Yönetimi’nin, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı sonrasında sözde kayıp listeleri
hazırlayarak, tüm dünyayı ve kendi halkını kandırdığı kayıplarla ilgili
siyaseti iflas ediyor. Son örneği Yunanlı bir teğmen olan Stavros Bitsakis’le
ilgili.
Rum Yönetimi, 1974’de çarpışmalar sırasında
öldüğü bilinen Bitsakis’i sözde kayıplar listesinin 821. sırasına koyarak,
yıllarca kayıp olduğu iddiasına yer verdi ve bunun sorumlusunun Türkiye olduğu
politikasını güttü.
Güney Kıbrıs’ta yayımlanan POLİTİS dergisi, 6 ve 7
Ağustos tarihli sayılarında, 1974’de Rum Milli Muhafız Ordusu 256. Piyade Taburu 2.
Bölüğü’nde Seferi asker olarak görev yapan Nikos G. Markides adlı Rum’un
Alsancak bölgesindeki savaş anılarını yayınladı. Markides anılarında,
Alsancak-Lapta arasında Türk askerinden kaçmaya çalışırken kıstırıldıklarını
ve girdikleri çatışma sonucunda Girit’in Honya kentinden olan Yunanlı Piyade Teğmen
Stavros Bitsakis’in başına isabet eden bir mermiyle orada öldüğünü, kendisinin
ise kaçmayı başardığını anlattı.
Markides, Bitsakis’in 6 Ağustos’ta gerçekleşen bu
çatışmada cephede ve elinde silahıyla savaşırken öldüğünü, açık açık ve
görgü tanığı olarak yazıyor. Oysa Bitsakis’in ismi, Rum Yönetmi’nin ölü
olduklarını kabul ettikleri 126 kişinin isimleri çıkartıldıktan sonra Otonom Kayıp
Şahıslar Komitesi’ne sunduğu sözde kayıplar listesinde 821. sırada yer alıyor.
POLİTİS: KAYIPLAR
KONUSUNDAKİ İNAT SÜRÜYOR
26.08.2000: 1974 savaşlarında kaybolan
Yunanlılar'ın yakınlarının çoğu, kayıpların kimlik tespitinde kullanılmak üzere
hazır tutulması amacıyla Kıbrıs'ta kurulan Gen Bankası'na örnek vermiyor. Lakadamya
ve Konstantinu ile Eleni mezarlıklarından çıkarılan bazı kemiklerde, gen
örneklerinin yetersizliğinden dolayı kimlik tespiti yapılamadı ve bunlar sahipsiz
kaldı. Bunu Kasulides de doğruladı.
POLİTİS: KAYIPLAR
27.08.2000: (POLİTİS, Rum
Yönetimi'nin kayıplar listesinden çıkardığı ve dosyalarını Otonom Kayıp
Şahıslar Komitesi'ne sunmama kararı aldığı 126 kişinin isimleri, fotoğrafları,
doğum tarihleri ve doğum yerlerini yayımladı.)
Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulides, bu şahısların
ailelerine ölü olduklarının bildirilmesiyle görevlerinin sona ermediğini,
kemiklerini bulup DNA testiyle tam akıbetlerini belirlemek zorunda olduklarını
söyledi.
Sözkonusu 126 kayıbın hikayesinin bizzat trajik 1974
kayıpları konusu kadar eskidir. Nikolaos ve Yorgos Sokratis kardeşler (23 Temmuz
1974'te Kaynakköy yakınlarında savaşta ölen) olayı, hükümetin kayıp diye
gösterilen bu iki kardeşin savaşta öldüğünü ta Nisan 1975'ten beri bildiğini,
ancak Haziran 2000 yılına kadar ailelerine bildirmediğini gösteriyor.
Makarios, Kiprianu, Vasiliu ve Klerides hükümetleri
kayıplara, yakınlarına ve Kıbrıs halkına karşı büyük suç işleyerek, ölü
olduklarını bile bile birçok kişiyi kayıp ilan etmiştir. Uluslararası olgularda
eşine rastlanmayan affedilmez bir suçlu kayıtsızlığı gösterilmiş ve "Türk
istilasının suçuna ikinci bir suçla katkı konmuştur. Klerides hükümeti son
yıllarda bu tutumla konunun çözülmesi bir yana Türk tarafına hizmet edildiğini
anlamış görünüyor.
SİMERİNİ: 126 KAYIP
HÜKÜMET'İN BAŞINI AĞRITIYOR
03.09.2000: Hükümetin Otonom Kayıp
Şahısları Araştırma Komitesi'ne sunacağı kayıplar listesinden 126 kişiyi
çıkarması önceden kestirilemeyecek boyutlar kazanıyor. 126 kişinin yakınlarından
büyük bölümü bu konuya yaklaşım tarzına tepki göstererek hükümeti keyfi
davranmakla suçladılar. Pan Kıbrıs Kayıplar Komitesi'nin elindeki resmi bilgilere
göre, listeden çıkartılan 126 kişinin dosyası 3 bölüme ayrılıyor. 1- 126
kişiden 45'i hakkında, savaşta öldürüldükleri veya "Türkler tarafından
katledilerek gerek Türk gerek Rum tarafında gömüldükleri yolunda yeterli şahadet
mevcuttur. 2- 19 kişi hakkında yeterli şahadet yok. Bu kişilerin yakınları
hükümetin konuya yaklaşım tarzını reddediyor 3- Geriye kalan 62 kişinin (seferi ve
muvazzaf asker) savaş sırasında öldürüldükleri iddia ediliyor. Bu kişilerin
aileleri bu kişilerin yanında bulunan başka kişilerle ilgili genel şahadet dışında
ölü olduklarını doğrulayacak kabul edilebilir bilgiler olmadığını belirterek
hükümetin bu konuya yaklaşım tarzını reddediyorlar.
SİMERİNİ: GEN BANKASI KURULMASI
KONUSU GÜNDEME GETİRİLİYOR
07.09.2000: Kayıp Yakınları Komitesi
Başkanı Nikos Theodosiu ellerinde, "Türkler'in 1974'te öldürüp toplu mezarlara
gömdükleri Rumlar'ın kemiklerini son yıllarda başka yerlere taşıdıkları yolunda
güvenilir bilgiler bulunduğunu" söyledi. Kayıplar Gen Bankası, hükümetin ve
Kayıplar Komitesi'nin bütün çabalarına rağmen sorunlar yaşamaya devam çünkü
kayıp yakınlarının yaklaşık 1/4'ü gen örneği vermedi. Gen örneği vermeyen 82
Yunan kayıp yakını da var.
ALİTHİA: DNA BAŞKA
KAYIPLARIN DA KİMLİKLERİNİ AÇIKLIĞA KAVUŞTURDU
14.09.2000: Lakadamya Askeri
Mezarlığı'nı kendi başına kazarak kocasının cesedini Arayan Andrulla Palma'nın
eşinin kuzeninin kemikleri de DNA testine tabi tutuldu ve kimliği belirlendi. Kıbrıs
Nöroloji Enstitüsü'ne bağlı Gen Bankası, son günlerde, Lakadamya Askeri
Mezarlığı'ndan ve Konstantinu Eleni Mezarlığı'ndan çıkartılan kemiklerden bir
bölümünün daha kimliklerini DNA yöntemiyle belirledi. İnsancıl Konular Mercii,
kayıp yakınlarını bilgilendirme prosedürünü yürütüyor. Önümüzdeki Cumartesi
günü kayıp mezarlarının açılması ve kimlik saptanması çalışmasını yürüten
İnsan Hakları Doktorları'ndan bilirkişi grubunun başkanı William Hackland bir basın
toplantısı düzenleyerek konuyla ilgili bütün resmi bilgi ve belgeleri açıklayacak.
Edindiğimiz bilgilere göre, son zamanlarda Nöroloji Enstitüsü Gen Bankası
tarafından kimlik tespiti yapılan kemikler 10'dan az (muhtemelen 7)dır.
ALİTHİA: KAYIPLAR KONUSU
17.09.2000: New York'ta bulunan
Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulides dün verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı Glafkos
Klerides'in Cuma günü BM Genel Sekreteri Kofi Annan'la yaptığı görüşmede kayıplar
konusunu da ortaya koyduğunu söyledi. Kasulides, "Bu özlü konu sık sık beyan
ettiğimiz gibi sonuçlanmazsa, normalleşme, barışma ve bir çözümün
uygulanmasının anlamı olmayacak" dedi.
SİMERİNİ: KAYIPLAR KONUSU
19.09.2000: 1974 yılında hayatını
kaybeden veya kaybolan 43 kişinin aileleri DNA testi sonucu kimlikleri saptanan
yakınlarına ait kemikleri bugünlerde teslim alacaklar. Kimlikleri saptananlar arasında
kayıplar listesinde bulunan 12 kişi var. Başka 4 kişi ise Otonom Kayıplar Komitesi'ne
sunulmayan 126 kişilik kayıplar listesindedir. Diğerlerinin tümü Kaymaklı, Küçük
Kaymaklı, Ledra Palace, Ayios Demetios, Gönyeli ve diğer bölgelerde yer alan
savaşlarda Hayatını kaybeden celp ve yedek askerlerdir. Genetik enstitüsü
atölyelerinde 1974'te hayatını kaybeden çok sayıda Kişinin daha kemiklerinin
bulunduğu, önümüzdeki aylarda kemiklerin kime ait olduğunun belirleneceği konusunda
iyimserlik dile getirildiği belirtiliyor. 43 kişiden kimlikleri tespit edilenler
arasında Ksero'dan Andreas Themistokleus, Larnaka'nın Livatya Köyü'nden Haralambos
Balmas ve Ayios Demetios'dan Andreas Balmas'ın da bulunduğu bildirildi.
FİLELEFTHEROS: KAHRAMANLARIMIZ
BAYRAĞI TESLİM ETTİ
01.10.2000 yorum: Kıbrıs, her ne kadar
da hatırları önünde diz çökerek ise de, 1974 yılında Türk istilacıya karşı
mücadele ederken ölen kahramanlarını, başı dik olarak cenaze düzenleyerek
kabirlerine yerleştirdi. İlahlaşmış elçiler olarak beş kahramanımızın ruhları
geldi ve bize bu vatana karşı olan görevlerimizi bize hatırlattı. Bizlere Girne'ye,
Güzelyurt'a ve Karpaz'a giden yolları bir kez daha göstererek 'Sakın unutmayınız'
diye yeniden hatırlatma yaptılar. Onlar hayatlarını da vererek görevlerini yerine
getirdiler. Peki ya biz ne yapıyoruz?
HARAVGİ: 74'TE ÖLEN 2
"KAYIP" DAHA GÖMÜLDÜ
02.10.2000: 14 Ağustos 1974'te
Kaymaklı'da Türk askeriyle çatışırken ölen Aradipli Marios Saris ve Tasos
Papathanasiu'nun kemikleri, Cumartesi günü gömüldü. Törene Kayıp Yakınları
Komitesi yetkilileri de katıldı. Saris ve Papathanasiu'nun kimlikleri DNA yöntemiyle
kısa süre önce saptandı. Sözkonusu kişilerin isimleri, muhtemelen Rum Tarafı'nın
propaganda aracı olarak kullandığı sözde "Kayıplar Listesi"nde yer
alıyordu.
ilgi
verecekti. Ancak Rum Yönetimi'nin tutumu nedeniyle, bu teorik çalışma hiçbir zaman gerçekleştirilemedi ve Yeşil Hat
üzerindeki Ledra Palas'ta komite toplantıları ile yetinildi.
Gelinen son durumda; Türk ve Rum üyeler
ile iki tarafın onayıyla BM tarafından atanan üçüncü üye Pierre Ritter’den
oluşan Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 11 Ocak’ta yaptığı 83’üncü dönem
toplantısında, Kıbrıs Türk tarafının Komite’ye kesin kayıp sayısını 500, Rum
tarafının da 1493 olarak sunduğunun iki tarafca doğrulandığı bildirildi..
“Kayıplar” sorununun siyasi
boyutu
“Kayıplar”
sorununda Türk tarafının görüşü
"Rum
doktorun korkunç itirafları" |