ğEDİTÖRDEN
ğKIBRIS'TAN HABERLER
ğKIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELERİ
ğKİM KİMDİR ?
ğFİLATELİ
ğKİTAP
ğKIBRIS TÜRK MUTFAĞI
ğİLETİŞİM
ğASKER MEKTUBU
ğLİNKLER ANA SAYFA
e@mail
Sayfa yenilemelerinden ve yeni başlıklardan haberdar olmak istiyorsanız
e-mailinizi yazın.
|
Devlet ve askeri sırlarla ilgili casusluk faaliyetlerinde
bulundukları gerekçesi ile 11 gün tutuklu kalan Avrupa Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Şener Levent, Astsubay Vasfi Tütüncü ve eşi Pembe Tütüncü, dün
çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere (18.7.2000) tahliye edildi..
Türkiye basınında da geniş şekilde yer alan
olay, Rum basın yayın organlarının açtığı bir kampanya ile uluslararası gündemde
de geniş şekilde yer aldı. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Cenevre’de
katıldığı üçüncü tur dolaylı görüşmeleri bile gölgede bırakan olayı,
isterseniz, biraz geriden bugünlere kadar takip etmeye çalışalım.
Polis Genel Müdürlüğü Binası,
törenle hizmete açıldı. (30
Haziran)
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı, açılışta yapılan bazı
konuşmalara demokrasi anlayışı açısından katılmadığını; bunları kabul
etmesinin mümkün olmadığını kurdele kesimi öncesinde Cuhmurbaşkanı Rauf
Denktaş’a bildirerek, töreni terk etti.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş törende,
polisin, neye bağlı olduğundan çok ne olduğuna bakmak gerektiğini ifade ederek,
ateşkes şartlarında her an GKK’ya katılması planlalan silahlı bir güç olarak
konumunun iyi oluduğunu belirtti. Polisin eğitim ve yeteneğinin bu sayede üst düzeye
çıktığını ifade eden Denktaş, politize edilmemiş bir yer olmasını sağladıkları için gelmiş
geçmiş tüm Güvenlik Kuvvetleri Komutanlarına teşekkür etti. “Malesef ülkede
politize edilmemiş bir yer kalmamıştır” diyen Denktaş, polisin bundan uzak
kalmasının başarı olduğunu söyledi.
GKK Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı, polisin sivil otoriteye bağlanmasına yönelik
taleplere katıldığını, ancak KKTC’nin 1974 yılından bu yana ateşkes içinde
yaşadığını; özel koşullar ve şartlar nedeniyle bunun mümkün olmadığını
söyledi. Özeyranlı, polisin, tüm etkinliğini tam
bir özerklik içinde, politize olmaktan uzak PGM tarafından yürütüldüğünü
anlatarak, GKK’nın, polisin politize edilmesine karşı bir zırh görevi
üstelendiğini de belirtti. Bu zırhın delinmesini isteyenler olduğunu ancak
başaramadıklarını ifade eden Özeyranlı, iyi
niyetli saygın politikacılarla gazetecileri bundan tenzih ettiğini vurguladı.
Akıncı’nın açıklaması (30 Haziran)
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı, tören sonunda kurdele
kesim aşamasında töreni terk etti.
Akıncı, BRT’ye yaptığı açıklamada, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral
Ali Nihat Özeyranlı’ın polisin, sivil otoriteye devredilmesi konusundaki sözlerini
demokrasi anlayışı gereği benimsemesinin mümkün olmadığını belirtti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Akıncı, bunu protesto için Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş’ı da bilgilendirerek tören yerini terk ettiğini söyledi.
GKK Komutanı Özeyranlı’dan yeni
açıklamalar (1 Temmuz)
KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanı
Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı, “Oklar hedefe ulaştıkça, hedefin kalbine
Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı, Saffet Soysal başkanlığındaki Kıbrıs Türk
Gazeteciler Cemiyeti ile İkinci Başkan Mesut Günsev başkanlığındaki Basın Konseyi
heyetlerini kabulü sırasında yaptığı açıklamada, “22 aydır görev yaptığım
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nda
ekibimdeki bütün arkadaşlarımla, gece-gündüz demeden Kıbrıs Türk toplumuna
şanla, şerefle, anlımın akıyla hizmet etmenin onurunu yaşıyorum.” dedi. Son
günlerde yaptığı konuşmalarla bazı makamlara, mihraklara, ilgililere ve yetkililere
uyarı, telkin ve ikazlarda bulunma zorunluluğunu duyduğuna dikkati çeken Tuğgeneral
Özeyranlı şöyle konuştu:
“22 aydır büyük bir sabır ve terennüm göstermeme rağmen bunu yapmakta ne kadar
haklı ve isabetli olduğumu tekrar bir daha yeniden yaşadım ve gördüm. Oklar hedefe
ulaştıkça, hedefin kalbine girdikçe, canı yananların bağırtısını duyuyorum ve
ben ne kadar haklı olduğumu bir daha görüyorum. Ama bunlara üzülüyor muyum? Hayır.
Bunu bütün açık yürekliliğimle söyleyeyim ki ben bunlara üzülmüyor. Aksine
seviniyor um. Çünkü bu akislerle, bu yansımalarla,
bu ağızların gerçek yüzünü topluma yansıtmak için fırsat buluyorum.”
Polis Genel Müdürlüğü’nün yeni binasının açılış töreninde yaptığı
konuşmada, polisin askerden koparılıp siyasi otoriteye bağlanması konusunda Güvenlik
Kuvvetleri Komutanlığı olarak görüş belirttiğini ve değerlendirmelerde
bulunduğunu ifade eden Özeyranlı, bu konuda şunları söyledi: “Bu noktada, bir
asker olarak yine tekrarlıyorum, istemediğim halde cevap hakkım doğmuştur. Polisin
askere bağlı olması, benim Anayasa
ile düzenlenen asli görevimdir. Bu benim asli sorumluluk sahalarımın içine girer. Ama
polisin askere bağlı olması, Sayın Akıncı’yı niçin bu kadar yakından
ilgilendiriyor ben anlayamıyorum. Siz turizm bakanısınız. Kabinede bu konuda en son konuşması gereken sizsiniz. Bu devletin ekonomisinin temel
girdilerinden olan ve olması gereken turizm faaliyetlerinin size bağlı olan Turizm
Bakanlığı’nın bütün problerini çözdünüz de, sıra polise mi geldi? Yoksa
konuya başbakan yardımcısı olarak mı ilgi duyuyor,
bunu görev sahanıza sokuyorsunuz. Şayet konuya bu statünüzle bakıyorsanız, o zaman
milletin size tevdi ettiği görevlerin başında gelmesi gereken ekonomik sorunları
gidip çözünüz.”
Akıncı’dan cevap (2 Temmuz)
TKP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı,
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nın yaptığı açıklamalarla kendisini gereksiz yere
iç politikada taraf durumuna soktuğunu belirterek, “Askeri bir yetkilinin bu tür
konulara girip taraf olması çok yanlış” dedi.
Komutanın açıklamalarıyla “çizmeyi aştığını” savunan Akıncı herkesin
kendi görev alanı içerisinde kalmaya özen göstermesi halinde yaraların sarılabileceğini,
sorunların üstesinden gelinebileceğini söyledi. Akıncı, “Bizim tek bir amacımız
var, ülkemizde kendi kendimizi yönetmek
istiyoruz. Polisimize itfaiyemize devletin sahip olmasını istiyoruz. Tıpkı Rum
Yönetimi, Türkiye, AB ülkeleri ve diğer demokratik ülkeler gibi” dedi.
CTP’den suçlama (3 Temmuz)
CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, toplumsal birliğin ancak demokrasi içinde
korunabileceğini, demokrasi dışı uygulamaların toplumları paramparça ettiğinin
tarihsel olgularla defalarca kanıtlandığını ifade etti.
Talat, yaptığı yazılı açıklamada, “GKK Komutanı’nın ‘kendi emir ve
komutası altındaki’ sivil örgütlerle görüşerek sivil iradeye veryansın
ettiğini, son olarak da Polis Merkez Binası’nın açılışında halkın oylarıyla
seçilenlerin yönettiği kurumlara güvensizlik aşılamaya çalışarak polis
örgütünün sivil iradeye bağlanmasına karşı çıktığını” iddia etti.
“Cumhurbaşkanı’nın komutanı uyarmaması nedeniyle tartışmaların
çığırından çıktığını ve komutanın demokrasi güçlerine, Devlet Bakanı
Başbakan Yardımcısı Akıncı’ya ve sivil idareye ‘saldırısı’ sonucu, Kıbrıs
Türk halkının haketmediği bir tavırla karşı karşıya kaldığını” savuna n Talat, “Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nın görevden
alınması gerektiğini, sivil idareyle çatışma haline giren bir komutanın görev
yapabilmesinin düşünülemeyeceğini” öne sürdü.
Tartışmalar
hızlanırken casusluk suçlaması |