ğEDİTÖRDEN
ğKIBRIS'TAN HABERLER
ğKIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELERİ
ğKİM KİMDİR ?
ğFİLATELİ
ğKİTAP
ğKIBRIS TÜRK MUTFAĞI
ğİLETİŞİM
ğASKER MEKTUBU
ğLİNKLER ANA SAYFA
e@mail
Sayfa yenilemelerinden ve yeni başlıklardan haberdar olmak istiyorsanız
e-mailinizi yazın.
|
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ ndeki
görev süresi Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ertuğrul Apakan, veda
ziyaretlerinde bulunuyor.
Apakan ziyaretlerde yaptığı açıklamalarda, KKTC’nin sosyal ve ekonomik alanlarda
daha da ileri aşamalara ulaşacağına inandığını söyledi. Apakan, KKTC ile TC
arasında her alanda dayanışma, işbirliği ve güven içerisinde bulunulduğuna işaret
ederek, bu işbirliği, dayanışma ve güvenin gelecekte daha da artacağını anlattı.
İki ülke arasındaki işbirliği, dayanışma ve güvenin bugüne kadar olumlu birçok
sonucunun ortaya çıktığına dikkati çeken Apakan, bunun örneklerinin Türkiye’nin
desteği ve katkılarıyla hayata geçirilen projelerde görülebileceğini kaydetti.
Apakan şöyle konuştu:
“Sizlerle aynı istikamette, Kıbrıs Türkü’nün milli davası için, refahı için,
mutluluğu için Türkiye ile KKTC arasında Büyükelçilik bir köprü olmuştur.
Ankara’daki görevimde de Türkiye ile KKTC arasında devlet ve hükümet seviyesindeki
ilişkilerin en yükseğe çıkması, en yüksek düzeye ulaşması için de her türlü
katkıyı, çabayı sarfedeğim.”
Başbakan Derviş Eroğlu da konuşmasında, Başbakan olarak, Büyükelçi Apakan’la
gerek Müsteşarlık, gerek Büyükelçilik görevinde iki dönem birlikte
çalıştıklarına işaret ederek, “Bu benim için büyük bir şanstı ayrıca,
çünkü sizinle çok iyi bir diyalog içerisinde olduk, iki makam sahibinden ziyade iki
dost olarak ilişkilerimizi sürdürdük” dedi. Eroğlu, özetle şunları söyledi;
“KKTC’nin birkaç çehresi var. Bir siyasi, bir de ekonomik çehresi. Siz her iki
yönüyle de ilgilendiniz. Bir taraftan büyükelçiliğin asli görevi gibi
gördüğümüz siyasi yönüne bakarken, aslında bir hükümet üyesi gibi bizimle
işbirliği içinde olup sorunlarımızı, sizin sorunlarınız gibi görüp çözme
gayreti içerisinde oldunuz. Birçok sorunumuzu da bu şekilde halletmiş olduk. KKTC
Halkı sizi daima hatırlayacaktır. Ben ve hükümet arkadaşlarım elbette sizi
unutmayacağız. Çünkü hakikaten çok samimi bir ortam içerisinde işbirliğimizi
sürdürdük ve daima KKTC Halkı’nın menfaatleri doğrultusunda hareket eden bir
büyükelçi oldunuz.”
Büyükelçi Apakan Bakanlar Kurulu Üyeleri’ne hitaben yaptığı konuşmada da,
Türkiye Büyükelçiliği’nin, Anavatan’ın temsilcisi olarak, TC ve KKTC arasında
bir köprü rolü oynamakta olduğunu kaydetti. Apakan, şunları söyledi: “Hep
birlikte heyecanı paylaştık, daha iyiye doğru gitmek, KKTC’nin daha güçlü hale
gelmesi, kökleşmesi, sorunların halledilmesi ve Kıbrıs Türk Halkı’nın mutluluğu
için müşterek çabalar sarfettik ve bu çabalar sonucunda da birçok somut işbirliği
projesi gerçekleşti. Bütün bu işbirliğinin Kıbrıs Türk Halkı’nın refahı ve
mutluluğuna dönük olacağına da hem inanıyorum, hem de bu yönde
çalışacağımızı belirtmek istiyorum.
Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı, Apakan ile dört yıllık
görevi süresince, hem muhalefet partisi lideri hem de hükümetin Başbakan
Yardımcısı olarak birarada bulunma fırsatı bulduğuna işaret etti. Akıncı,
“Gerek muhalefet partisi lideri olarak, gerek Başbakan Yardımcısı olarak diyalog
kurmada kendisiyle hiçbir sıkıntı çekmedim ve ülke yararına birlikte çalışmakta
bir sorunumuz olmadı. Tam tersine hangi konumda olursak olalım her zaman sayın
Büyükelçi’nin Kıbrıs Türk Halkı’na en özverili biçimde nasıl hizmet
edebileceğinin arayışı içerisinde kendisini gördük” dedi.
Editörün yorumu
Türkiye'nin Lefkoşe Büyükelçisi
Ertuğrul Apakan ilk büyükelçilik görevini Kıbrıs'ta tamamlayarak yurda dönüyor.
Ertuğrul Apakan için "iyi" söyleyeceklerin varlığı kadar
"kötü" söyleyeceklerin de varolduğuna inanıyorum. Ancak benim açımdan
Ertuğrul Apakan'ı anlatmadan önce size kendisinin halı sahada top arkadaşım
olduğunu hatırlatmalıyım. Bu nedenle Apakan'ı anlatmak için biraz geriden başlamak
istiyorum.
1990 yılında TRT Kıbrıs Haber Bürosu Müdürlüğü'ne atandığımda Türkiye'nin
Lefkoşe Büyükelçisi Ertuğrul Kumcuoğlu, Baş Müsteşar da Ertuğrul Apakan'dı. O
yıllarda Çağlayan Tunç da Basın Ataşesi olarak görev yapıyordu. Çok iyi ve çok
sağlıklı bir diyalogumuz oldu. Göçmenköy'de Kıbrıs'ın ilk halı sahası
yapıldığında bu halı sahada beraber top koşturma fırsatımız oldu.
Ertuğrul Apakan, süresi dolunca Ankara'yadönerek Türk-Yunan Masasının
başına geçti. Ertuğrul Kumcuoğlu'dan sonra Aydan Karahan Büyükelçi oldu ve
Karahan'ın ardından Ertuğrul Apakan ilk büyükelçilik görevi için KKTC'ne geldi. Bu
sırada KKTC'nde görev yapan Türkiye Basın-Yayın organlarının temsilcileri Dış
Basın Birliği çatısı altında toplanmıştı. Apakan ile iyi bir başlangıç
yaptık. Talebimiz üzerine bizlere "off the record" brifing verdi. Yaklaşık
2-3 saat süren bu brifing bizlere Kıbrıs konusunda yeni ufuklar kazandırdı. Ancak bu
kadarla kaldık. Çünkü; Büyükelçilik başka, müsteşarlık başkaydı. Kısa
sürede herkes kendi işine döndü . Bir süre sonra ben yurda döndüm... Kasım 1999'da
Oğuz Çavuş'un askerliği nedeniyle Kıbrıs'a 10 günlük ziyaretim sırasında
kendisine nezaket ziyaretinde bulunmak istedim, bir kaç kez randevu talebimi
hatırlatmama rağmen bu mümkün olmadı. Dış Basın Birliği'ndeki arkadaşlarım
çabamın boşuna gideceğini, çünkü Büyükelçi'nin basından tamamen koptuğunu
anlattılar. Yardım Heyeti görevlileri ise kendilerinin devre dışı kaldığını,
Büyükelçinin her konuyla bizzat ilgilendiğini söylüyorlardı. (Dünya tatlısı iyi
niyetli bu büyükelçi için, ağaçlarla tek tek uğraşmaktan ormanın içinde
kaybolmuştu denilebilir)
Ertuğrul Apakan döneminde, Türkiye'nin Kıbrıs'taki yatırımları azaldı da
denilebilir. Tabii bu yapılan temel yatırımların tamamlanmak üzere olmasından
kaynaklanıyordu. Çünkü Karayolları, göletler, elektrik, telefon gibi alt yapı
yatırımları büyük ölçüde tamamlanmıştı. Yatırımların azalması
yanında, Türkiye'dekine benzer bir banka krizi de KKTC'nde patladı, Bu olay ekonomiye
taze para girişini azalttığı için ciddi ekonomik sorunlar yaşandı (ve halen de
yaşanıyor). Bu arada Kıbrıs'ta Türkiye aleyhindeki eylem ve faaliyetler de
alabildiğine yayılmıştı. Kıbrıslı Türk seçmenlerin oylarının ancak yüzde
birini alabilen bir grup 41 kuruluşun katıldığı eylemlerin liderliğini yapar hale
gelmişti.
Tabii tüm bu sorunların sorumlusu Büyükelçi değil. Büyükelçinin şanssızlığı
Ertuğrul Apakan'ın böyle bir dönemde büyükelçi olmasıydı denilebilir. Çünkü
sorunlar, konjonktür kadar Türkiye'nin soruna yaklaşımlarından da kaynaklanıyordu.
Basınla ilişkilerin kopması konusunda bir örnek vermek gerekirse; Türkiye'nin
Lefkoşe Büyükelçiliği'nde Cemalettin ünlü, Metin Güner, Sakarya Ulusoy, Çağlayan
Tunç gibi bir basın müşaviri yoktu.
Buna dış ülkelerin Kıbrıs konusuna burnunu sokmasına büyük ölçüde göz yuman
yetkililerin varlığını da eklerseniz sorunun ciddiyetini anlarsınız. |