Yabancı gözüyle KKTC

ani3.gif (15574 bytes)

Shin: “Kıbrıs’ta barış...
Empoze çözüm yanlış
Vasiliu: “Arada sınır olmasa...
Kore Post: “KKTC, Kore’yi biliyor”
"KKTC gerçek bir devlet"
Abbas Salimi: “Tanınmamazlık...


BELARUS Basınında KKTC

  • Belarus gazeteci Natalia Krivets'in "Komsomolskaya Pravda" gazetesinde yayınlanan "Afrodit'in Hatıraları" isimli makalesinde adanın tarihiyle ilgili ayrıntılar veriliyor.
  • Krivets makalesinde ortaklık cumhuriyetinin kurulmasını ve daha sonra "Kıbrıs hükümeti" ünvanının Rumlar tarafından gasp edilmesini anlatıyor. Yazısında KKTC'nin kuruluşunu anlatan Krivets, KKTC bayrağının "Gururla dalgalandığını" vurgulayarak, büyük kentler ve nüfusla ilgili bilgi veriyor. Krivets'in yazısında, Kıbrıs Türkleri’nin bayrak gibi milli sembollere ne kadar düşkün olduğuna dikkat çekilerek, gazino ve restoranların önünde bile bayrak asılı olduğu kaydediliyor.
  • Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın toplumun tüm kesimlerinin desteğine sahip olduğu belirtileren yazıda, Kıbrıs Türkü'nün misafirperverliği vurgulanıyor. KKTC'nin "Mükemmel bir ülke" olduğu ve birçok tarihi ve doğal güzelliğe sahip bulunduğu, ayrıca deniz ve suyunun güzelliğinin anlatıldığı yazıda, ülkede suç oranının düşük olduğuna dikkat çekiliyor.

  • (yukarı)

Shin: “Kıbrıs’ta barış, bölünmüşlüğü kabulle mümkündür.”

  • Güney Kore’de yayınlanan Economic Daily gazetesi editörü Shin Young-seob, Kıbrıs’ta refah ve barışın, ancak adadaki bölünmüşlüğün ve her iki tarafın otonom yönetimlerinin kabul edilmesi ile mümkün olduğuna dikkat çekti.
  • Shin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili izlenimlerini anlatan Shin KKTC’nin uluslararası topluluk tarafından tanınmadığını ve BM tarafından uygulanan ambargolar nedeniyle ekonomisini geliştirmede birçok zorlukla karşı karşıya bulunduğunu belirtti. Tüm bu zor kuşullara karşın KKTC’nin ithalat yüzdesinin Tayvan ve Hong Kong’un yarısı kadar olduğuna işaret eden Shin,, “Kuzey Kıbrıs’la daha çok ilgilenmemiz gerekiyor” dedi.
  • (yukarı)

Empoze çözüm yanlış

  • “The Korea Herald” gazetesinde, okuyucu köşesinde Doug Bandow imzasıyla yayınlanan yazıda, Kıbrıs’ta 1974 ve öncesinde gerçekleşen olaylarla ilgili bilgi verilerek, son dönemde Kıbrıs konusunda gerçekleştirilen görüşmelerin ilerleme sağlamak için zemin oluşturabileceği, ancak Kıbrıs’ta, Yugoslavya’da gerçekleştirilen “Dayton” anlaşması şeklinde bir çözüme başvurulmaması gerektiği belirtildi.
  • Bandow yazısında, adaya dışarıdan bir çözüm empoze edilmesinin yanlış olacağını, çünkü iki toplumun birbirine güven duymadığını kaydederek, “Ara bölgedeki dikenli teller ve mayın tarlaları iki toplumun birbirine duyduğu öfkenin göstergeleridir” dedi.
  • (yukarı)

Vasiliu: “Arada sınır olmasa Afrodit adası bir başka Kosova’ya dönüşür”

  • Köstence’de yayınlanan Observator De Constante gazetesi baş yazarı Alina Bargaoanu Vasiliu, “Afrodit Adası” olarak adlandırdığı Kıbrıs’ın, Kuzeyi ile Güneyi arasında sınır olmaması halinde bir başka Kosova’ya dönüşeceğini vurguladı.
  • Alina Bargaoanu Vasiliu, “Burası bastırılmış ve her an tekrar ortaya çıkabilecek bir çatışma bölgesidir” dedi. Vasiliu şu görüşleri dile getirdi;
  • “KKTC, etnik ve jeopolitik gerçeklere uygun olarak iki bağımsız devlet konfederasyonu formülünü önerdi. Bu formül kabul edilecek olsa, anlaşmalarda, sınırın çizilmesi, her iki tarafın güvenliğinin teminat altına alınması ve mal-mülk mübadeledi sağlanacaktır. Ancak bu çözümün, Yunanlıların bekledikleri sonuç olmadığı açıktır. Olayın olumsuz tarafı, Bill Clinton’ın Yunanlılara olan hassaslığıdır.”
  • Vasiliu makalesinde, KKTC’de mükemmel bir organizasyonla kusursuz şekilde karşılandıklarını, gözlemleri sırasında Kıbrıslı Türkler’in saygılı, kibar, misavirperver insanlar olduklarını ve hayata umutla baktıklarını gördüğünü kaydetti.
  • Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni “entellektüellerle dolu bir ülke” olarak tanımlayan Vasiliu, Cumhurbaşkanı Denktaş’ı da, “sempatik, fotoğrafçılık hobisi olan, albümler oluşturup, kendine ait fotoğraflarla ilgili sergiler açan bir şahıs” olarak tanımladı..
  • (yukarı)

Kore Post: “KKTC, Kore’yi biliyor”

  • Kore Post gazetesinde, “KKTC, kültürel ve turistik açıdan zengin, Kore’yi bilen bir ülke” başlığıyla yer alan yazıda, Koreliler’in, bu ülkeyi mutlaka ziyaret etmeleri gerektiği vurgulanarak, “Koreliler, bu ülkede kendilerini kesinlikle yabancı hissetmezler. Geleneksel ata sanatımız Taekwondo bile var” denildi.
  • Gazeteci-yazar Lee Nami tarafından kaleme alınan ve Kuzey Kıbrıs’ı karış karış anlatan yazıda, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “Hiçbir ülkenin diğerine hükmetme hakkı yoktur” şeklindeki sözlerine de yer verildi.
  • (yukarı)

Marius Nita: "KKTC gerçek bir devlet"

  • Romanyalı Gazeteci Marius Nita, KKTC'nin demokratik sistemi, seçilmiş başkan, parlamento ve hükümeti, ordusu ve polisi, kamu çalışanları ve bayrağıyla gerçek bir devlet olduğunu, ancak sadece Türkiye tarafından tanındığını belirtti.
  • Nita'nın 25 Kasım tarihli "Adevarul" gazetesinde yayımlanan yazısında Kosova'da yaşanan olayların benzerinin Kıbrıs’ta 1963 yılında yaşandığını, BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı 186 numaralı karar uyarınca Rum tarafına "Adayı temsil etme" hakkı verildiğini söyledi.
  • Turistlerin KKTC’de özgürce dolaşabildiklerini ifade eden Nita, KKTC'de yüksek kalitede hizmet veren birçok mükemmel otel ve casino olduğunu, bu yerlerde çok sayıda Romen'in çalıştığını belirtti. Nita, yazısında, "KKTC, burada çalışan Romenler için, tanınsın ya da tanınmasın, 'ükelerinde bulamadıkları' işe sahip oldukları yeri temsil ediyor"
  • (yukarı)

Abbas Salimi: “Tanınmamazlık KKTC'nin kararlılığını etkileyemedi”

  • İran’da İngilizce olarak yayınlanan Tahran Times gazetesi, uluslararası tanınmamazlığın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız ve egemen devlet olma kararlılığını etkileyemediğine dikkat çekti. Gazetede, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, dış dünya tarafından bugüne kadar tanınmaması, sadece devlet olma sürecine engel yaratmış, ancak bu yöndeki kararlılığını etkileyememiştir" denildi.
  • Tahran Times gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Abbas Salimi Namin, Kıbrıs konusunda iki makale yazdı. Namin, 23 ve 27 Kasım tarihli makalelerinde, Kıbrıs konusunu “tarihe mal olmuş bir sorun” olarak nitelendirdi. Namin “Bu tarihi sorunun çözümü için net bir gündem yok. BM’nin bile, bu bağlamda herhangi bir çözüm önerisi yok gibi görünüyor” dedi.
  • Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünün arkasında, Yunanistan’la birleşmeyi isteyen Rumların yattığını belirten Namin, bunların, Kıbrıslı Türkler’e karşı 1963 ile 1974 yılları arasında işledikleri katliamların, Türk ve Rumlar’ın bir arada barış içinde yaşamalarını imkansız kıldığını kaydetti. (yukarı)

KKTC'ni ziyaret eden yabancıların Kıbrıs Türkü'ne bakışı yanında Rum'un
Kıbrıs Türkü'ne bakışını görebilmek için Logo Krizi'ni okumanızı öneririz.

 







Yabancı gözüyle KKTC
!Devre tatil!
Ana sayfa

e@mail

03.02.2000