Shin: “Kıbrıs’ta barış...
Empoze çözüm yanlış
Vasiliu: “Arada
sınır olmasa...
Kore Post: “KKTC, Kore’yi
biliyor”
"KKTC gerçek bir devlet"
Abbas Salimi:
“Tanınmamazlık...
BELARUS
Basınında KKTC
- Belarus gazeteci Natalia Krivets'in "Komsomolskaya
Pravda" gazetesinde yayınlanan "Afrodit'in Hatıraları"
isimli makalesinde adanın tarihiyle ilgili ayrıntılar veriliyor.
Krivets makalesinde ortaklık
cumhuriyetinin kurulmasını ve daha sonra "Kıbrıs hükümeti"
ünvanının Rumlar tarafından gasp edilmesini anlatıyor. Yazısında KKTC'nin
kuruluşunu anlatan Krivets, KKTC bayrağının "Gururla
dalgalandığını" vurgulayarak, büyük kentler ve nüfusla ilgili bilgi
veriyor. Krivets'in yazısında, Kıbrıs Türkleri’nin bayrak gibi milli sembollere ne
kadar düşkün olduğuna dikkat çekilerek, gazino ve restoranların önünde bile bayrak
asılı olduğu kaydediliyor.
Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'ın toplumun tüm kesimlerinin desteğine sahip olduğu belirtileren
yazıda, Kıbrıs Türkü'nün misafirperverliği vurgulanıyor. KKTC'nin "Mükemmel
bir ülke" olduğu ve birçok tarihi ve doğal güzelliğe sahip bulunduğu,
ayrıca deniz ve suyunun güzelliğinin anlatıldığı yazıda, ülkede suç oranının
düşük olduğuna dikkat çekiliyor.
(yukarı)
Shin:
“Kıbrıs’ta barış, bölünmüşlüğü kabulle mümkündür.”
- Güney Kore’de yayınlanan Economic Daily
gazetesi editörü Shin Young-seob, Kıbrıs’ta refah ve barışın, ancak adadaki
bölünmüşlüğün ve her iki tarafın otonom yönetimlerinin kabul edilmesi ile
mümkün olduğuna dikkat çekti.
- Shin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili
izlenimlerini anlatan Shin KKTC’nin uluslararası topluluk tarafından
tanınmadığını ve BM tarafından uygulanan ambargolar nedeniyle ekonomisini
geliştirmede birçok zorlukla karşı karşıya bulunduğunu belirtti. Tüm bu zor
kuşullara karşın KKTC’nin ithalat yüzdesinin Tayvan ve Hong Kong’un yarısı kadar
olduğuna işaret eden Shin,, “Kuzey Kıbrıs’la daha çok ilgilenmemiz
gerekiyor” dedi.
(yukarı)
Empoze çözüm
yanlış
- “The Korea Herald” gazetesinde,
okuyucu köşesinde Doug Bandow imzasıyla yayınlanan yazıda, Kıbrıs’ta 1974 ve
öncesinde gerçekleşen olaylarla ilgili bilgi verilerek, son dönemde Kıbrıs konusunda
gerçekleştirilen görüşmelerin ilerleme sağlamak için zemin oluşturabileceği,
ancak Kıbrıs’ta, Yugoslavya’da gerçekleştirilen “Dayton”
anlaşması şeklinde bir çözüme başvurulmaması gerektiği belirtildi.
- Bandow yazısında, adaya dışarıdan bir
çözüm empoze edilmesinin yanlış olacağını, çünkü iki toplumun birbirine güven
duymadığını kaydederek, “Ara bölgedeki dikenli teller ve mayın tarlaları
iki toplumun birbirine duyduğu öfkenin göstergeleridir” dedi.
(yukarı)
Vasiliu:
“Arada sınır olmasa Afrodit adası bir başka Kosova’ya dönüşür”
- Köstence’de yayınlanan Observator De Constante
gazetesi baş yazarı Alina Bargaoanu Vasiliu, “Afrodit Adası”
olarak adlandırdığı Kıbrıs’ın, Kuzeyi ile Güneyi arasında sınır olmaması
halinde bir başka Kosova’ya dönüşeceğini vurguladı.
- Alina Bargaoanu Vasiliu, “Burası
bastırılmış ve her an tekrar ortaya çıkabilecek bir çatışma bölgesidir” dedi.
Vasiliu şu görüşleri dile getirdi;
- “KKTC, etnik ve jeopolitik gerçeklere
uygun olarak iki bağımsız devlet konfederasyonu formülünü önerdi. Bu formül kabul
edilecek olsa, anlaşmalarda, sınırın çizilmesi, her iki tarafın güvenliğinin
teminat altına alınması ve mal-mülk mübadeledi sağlanacaktır. Ancak bu çözümün,
Yunanlıların bekledikleri sonuç olmadığı açıktır. Olayın olumsuz tarafı, Bill
Clinton’ın Yunanlılara olan hassaslığıdır.”
- Vasiliu makalesinde, KKTC’de mükemmel bir
organizasyonla kusursuz şekilde karşılandıklarını, gözlemleri sırasında
Kıbrıslı Türkler’in saygılı, kibar, misavirperver insanlar olduklarını ve hayata
umutla baktıklarını gördüğünü kaydetti.
- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni “entellektüellerle
dolu bir ülke” olarak tanımlayan Vasiliu, Cumhurbaşkanı Denktaş’ı da, “sempatik,
fotoğrafçılık hobisi olan, albümler oluşturup, kendine ait fotoğraflarla ilgili
sergiler açan bir şahıs” olarak tanımladı..
(yukarı)
Kore Post:
“KKTC, Kore’yi biliyor”
- Kore Post gazetesinde, “KKTC,
kültürel ve turistik açıdan zengin, Kore’yi bilen bir ülke”
başlığıyla yer alan yazıda, Koreliler’in, bu ülkeyi mutlaka ziyaret etmeleri
gerektiği vurgulanarak, “Koreliler, bu ülkede kendilerini kesinlikle yabancı
hissetmezler. Geleneksel ata sanatımız Taekwondo bile var” denildi.
- Gazeteci-yazar Lee Nami tarafından kaleme
alınan ve Kuzey Kıbrıs’ı karış karış anlatan yazıda, Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş’ın “Hiçbir ülkenin diğerine hükmetme hakkı yoktur”
şeklindeki sözlerine de yer verildi.
(yukarı)
Marius Nita:
"KKTC gerçek bir devlet"Romanyalı Gazeteci Marius Nita,
KKTC'nin demokratik sistemi, seçilmiş başkan, parlamento ve hükümeti, ordusu ve
polisi, kamu çalışanları ve bayrağıyla gerçek bir devlet olduğunu, ancak sadece
Türkiye tarafından tanındığını belirtti.
Nita'nın 25 Kasım tarihli "Adevarul"
gazetesinde yayımlanan yazısında Kosova'da yaşanan olayların benzerinin Kıbrıs’ta
1963 yılında yaşandığını, BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı 186 numaralı karar
uyarınca Rum tarafına "Adayı temsil etme" hakkı
verildiğini söyledi.
Turistlerin KKTC’de özgürce
dolaşabildiklerini ifade eden Nita, KKTC'de yüksek kalitede hizmet veren birçok
mükemmel otel ve casino olduğunu, bu yerlerde çok sayıda Romen'in çalıştığını
belirtti. Nita, yazısında, "KKTC, burada çalışan Romenler için,
tanınsın ya da tanınmasın, 'ükelerinde bulamadıkları' işe sahip oldukları yeri
temsil ediyor"
(yukarı)
Abbas Salimi: “Tanınmamazlık KKTC'nin kararlılığını
etkileyemedi”İran’da İngilizce olarak yayınlanan
Tahran Times gazetesi, uluslararası tanınmamazlığın, Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nin bağımsız ve egemen devlet olma kararlılığını etkileyemediğine
dikkat çekti. Gazetede, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, dış
dünya tarafından bugüne kadar tanınmaması, sadece devlet olma sürecine engel
yaratmış, ancak bu yöndeki kararlılığını etkileyememiştir" denildi.
Tahran Times gazetesinin Genel Yayın
Yönetmeni Abbas Salimi Namin, Kıbrıs konusunda iki makale yazdı. Namin, 23 ve 27
Kasım tarihli makalelerinde, Kıbrıs konusunu “tarihe mal olmuş bir sorun”
olarak nitelendirdi. Namin “Bu tarihi sorunun çözümü için net bir gündem
yok. BM’nin bile, bu bağlamda herhangi bir çözüm önerisi yok gibi görünüyor”
dedi.
Kıbrıs’ın
bölünmüşlüğünün arkasında, Yunanistan’la birleşmeyi isteyen Rumların
yattığını belirten Namin, bunların, Kıbrıslı Türkler’e karşı 1963 ile 1974
yılları arasında işledikleri katliamların, Türk ve Rumlar’ın bir arada barış
içinde yaşamalarını imkansız kıldığını kaydetti. (yukarı)
KKTC'ni ziyaret eden yabancıların
Kıbrıs Türkü'ne bakışı yanında Rum'un
Kıbrıs Türkü'ne bakışını görebilmek için Logo Krizi'ni
okumanızı öneririz.
|
Yabancı
gözüyle KKTC
!Devre tatil!
Ana sayfa
e@mail |