KAYIPLAR DOSYASI-İTİRAF


ğEDİTÖRDEN
ğKIBRIS'TAN HABERLER
ğKIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELERİ
ğKİM KİMDİR ?
ğFİLATELİ
ğKİTAP
ğKIBRIS TÜRK MUTFAĞI
ğİLETİŞİM
ğASKER MEKTUBU
ğLİNKLER

 ANA SAYFA

e@mail

 Sayfa yenilemelerinden ve yeni başlıklardan haberdar olmak istiyorsanız e-mailinizi yazın.



    

Editör
Metin ÇETİN

webmaster&desing
Oğuz ÇETİN

 

Kayıplar konusunu kapatmadan önce yine Rum basınında yer alan darbe ile ilgili anılardan birine yer vermek istiyoruz. Bu haberden de görüleceği gibi, Kayıplar konusunda sorumlu olarak aranması gereken ilk yer Kıbrıs Rum kesimidir.

"RUM DOKTORUN KORKUNÇ İTİRAFLARI"

15 Temmuz 1974 Yunan askeri darbesi sırasında Lefkoşa Rum Genel Hastanesi'nde görevli olan Dr. Maria Habeşi Mihailidu, darbeden kısa bir süre sonra Rum Cumhurbaşkanlığı yanında serseri bir kurşunla ölen 8 yaşındaki bir Rum kızın, hastaneye götürülen, ilk ölü olduğunu anlattı.

Hastanede görevli Cuntacı Denos isimli bir subayın, hastaneye taşınan Makarios yanlısı yararlılara müdahale edilmesini yasakladığını ve ellerinde iki tabanca bulunduğu halde sık sık "Bunlar köpektir, bırakın ölsünler, bunlara birşey vermeyin" diye bağırdığını ifade eden Mihalidu şunları söyledi:

"Öldürmeler başlayınca ölüleri kamyonlarla taşıyorlardı. Duyduğumuza göre bütün ölüler hastaneye getirilmiyordu. Doğrudan mezarlıklara taşınanların sayısı büyüktür. Bazı bilgilere göre bunlar arasında yaralılar da vardı ve bunlar hastaneye getirilselerdi kurtarılma ihtimalleri olabilirdi. Hastaneye ölü getirilince, acaba bunlar arasında bir yakınımız var mı endişesiyle, hepimiz koşardık. Gerçekten bir çok kadın hastabakıcı ölüler arasında yakınlarını görmüşlerdi."

O günlerde Rum hastanesinin baştan başa kan koktuğunu ve bir mezbahayı andırdığını anlatan Rum doktor, yaralı bir cuntacının son nefesini vermeden bile "Bana, kanını içmek için bir Makariosçu getirin" diye haykırdığını, Cunta yanlılarının Makariosçulara karşı nefretinin çok büyük olduğunu kaydetti.

Hastanedeki durumun, bir yandan yaralılar, bir yandan Danos isimli subay ve adamlarının davranışları yüzünden korkunç olduğunu anlatan Mihailidu, bu durumun 20 Temmuz Cumartesi günü sabah 05.30'a kadar sürdüğünü ve "Maria Türkler geldi kalkınız" sözleriyle uyandığını söylüyor. Söylemekten utandığını, ancak bunu duyar duymaz yerinden fırladığını ve "Nihayet... Şimdi bunlara karşı kim gidecek?" sorusunu kendi kendine sorduğunu belirtti.

Dr. Mihailidu, Türk harekatının başlaması ile sahte kahramanların ortadan yok olduklarını, hastahaneye çok sayıda yaralının geldiğini; yaralılar dışında, hastaneye gelen umutsuz, silahsız, aç susuz birçok Rum gencinin ise "Subaylarımız nerede! Sorumlularımız nerede! bizi niye Beşparmak'ta terkettiler!..."diye haykırdıklarını anlattı.

10.7.1994 tarihli Haravgi'den (BYE) (Madalyonun Rum Yüzü- Rum gözüyle Türk” adlı kitap çalışmasından derlenmiştir.

“Kayıplar” sorununun siyasi boyutu

“Kayıplar” sorununda Türk tarafının görüşü

“Kayıplar” sorununda Rum tarafı

12.10.2000

Yukarı

Ana Sayfa