Antep, "Gazi"; Maraş
"Kahraman" olur da Magosa "Gazi" (x)
olmaz mı? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Lefkoşe'den sonra ikinci büyük
yerleşim merkezi olan Gazi Magosa, tarihi itibariyle de, çok önemli bir
kenttir. Önceleri ticaret limanı olarak kurulmuş olan Magosa Xlll'ncü
yüzyılda Lüzinyanlar devrinde gelişmiş, doğu ile batı arasında önemli bir ticaret
merkezi haline gelmiştir. Bu özellik Magosa'nın Doğu Akdeniz'in ön zengin kasabası
haline gelmesine neden olmuş, kent katedraller ve saraylarla dolmuştur. Lüzinyan
krallarının taç giydiği St. Nicolas Katedrali bu yapıların en meşhurudur.
Kentin korunması amacıyla
yapılan ve halen büyük ölçüde korunan surlar 1571'de Osmanlı akınlarına yenik
düşmüştü. Ancak aynı surlar Magosa'da yaşayan Kıbrıs Türklerinin Rum
saldırılarına karşı en müstahkem mevzii olmuş, Kıbrıs Türkleri bu surlar
sayesinde Rum saldırılarına karşı koyabilmişlerdi. Bu özellik Magosa'ya Gazi
ünvanı da getirdi.
Rum ambargosu nedeniyle Gazi Magosa
ticari kapasitesini büyük ölçüde yitirirken, Doğu Akdeniz Üniversitesi kente yeni
bir soluk getirdi. Ara eleman yetiştirme amacıyla kurulan Yüksek Teknoloji Enstitüsü
kısa sürede 12.857 öğrencinin öğrenim gördüğü Doğu Akdeniz Üniversitesi haline
geldi.
Gazi Magosa'dan söz ederken Liman
ve Üniversiteden söz etmek yeterli değildir. Çünkü bu iki özellik, Gazi Magosa'nın
özelliklerinin sadece ikisidir. KKTC'nin en büyük turistik tesisi Salamis Bay otelidir.
Hemen yanında otele ismini veren Salamis Harabeleri bulunmaktadır.
Salamis Harabeleri, binlerce
yıllık tarihin izlerini ortaya koyarken Gazi Magosa'dan kuzey doğuya yönelik bir
yolculuğun da ilk durağını oluşturmaktadır. St. Barnabas Kilisesi, Karpaz Yarım
adası, Apostolos Andreas Kilisesi, Hür Kıbrıs eşeklerinin özgürce yaşadığı
milli park, bozulmamış kumsallar ya da nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarının izini
arayabileceğiniz Zafer Burnu özellikle görmeniz gereken yerlerin başta gelenleridir.
Gazi Magosa surlarının hemen
dışında Maraş bölgesini gezebilirsiniz. Bölgedeki İkon müzesini ziyaret ederken
terkedilmiş durumdaki Maraş'ın içinizi burktuğunu hissedeceksiniz.
(x)1974
Barış Harekatı sırasında Gazimağusa Mücahit Komutanı olarak görev yapan Emekli
Kurmay Albay Oğuz Kalelioğlu, Milli Mücadelede gösterdiği direnişyle Mağusa’nın
gazilik ünvanını hakettiğini söyledi.
Kalelioğlu, DAÜ’de
verdiği konferans sırasında, 20 Temmuz 15 Ağustos tarihleri arasında 8 bin kişilik
Rum Milli Muhafız Ordusu’na karşı 252 kişinin kahramanca mücadele verdiğini, o
günleri adeta tekrar yaşayarak anlattı. Albay Oğuz Kalelioğlu, “Ölümü göze
almıştık. Biz hayattayken düşman giremeyecekti. Surlar üzerindeki Türk bayrağı
hiç oradan inmedi. Bu, Rum kuvvetlerini çılgına çevirdi” dedi.
- KKTC'ni ziyaret edenlerin görmeden dönemeyeceği
yerlerden biri olan Gazi Magosa'yı ziyaret ettiğiniz takdirde, izlenimleriniz için
iletişim sayfamız hizmetinizdedir.