17. HÜKÜMET PROTOKOLÜ


ğEDİTÖRDEN
ğKIBRIS'TAN HABERLER
ğKIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELERİ
ğKİM KİMDİR ?
ğFİLATELİ
ğKİTAP
ğKIBRIS TÜRK MUTFAĞI
ğİLETİŞİM
ğASKER MEKTUBU
ğLİNKLER

 ANA SAYFA

e@mail

 Sayfa yenilemelerinden ve yeni başlıklardan haberdar olmak istiyorsanız e-mailinizi yazın.



    

Editör
Metin ÇETİN

webmaster&desing
Oğuz ÇETİN

 

  ErogluCosar.jpg (14084 bytes)

Koalisyon protoko

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Derviş Eroğlu ile DP Genel Başkanı Salih Coşar tarafından imzalanan 17. hükümet protokolü şöyle:

I. GİRİŞ:

Ulusal Birlik Partisi ve Demokrat Parti’nin yetkili organları, temel amacı ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunları aşmak ve refah seviyesini artırıcı politikaları sağlamak üzere, bir hükümet oluşturmaya karar vermişlerdir.

II. TEMEL İLKELER:

1. UBP-DP Koalisyonu, Anavatan Türkiye ile işbirliği içinde, KKTC’nin dünyada saygın bir yer elde etmesi için tüm gücü ile uğraş verecektir.

2. İki parti, halkımızın huzur, refah ve mutluluğunu tüm icraatlarında esas olarak alacak ve ekonomik sıkıntıların aşılması için çalışacaktır.

3. Kurulacak hükümet, bir icraat ve hizmet hükümeti olacaktır.

4. Koalisyon Hükümeti tüm icraatında, eşitlik ve hukukun üstünlüğü ilkelerine bağlı kalacak; halkımızın laik, demokratik, Atatürk ilkelerine bağlı yapısının güçlendirilmesi doğrultusunda gereken her türlü önlemi alacaktır.

5. Ülkedeki ekonomik, sosyal ve diğer sorunların aşılmasında her iki parti de gerekli kararlılığın gösterilmesi konusunda mutabık kalırlar.

6. Devletin ve hükümetin her icraatının daha şeffaf ve toplumun denetimine açık olması için gereken her türlü adımlar atılacaktır.

III. DIŞ POLİTİKA:

1. UBP-DP Koalisyon Hükümeti dış politikasını Anavatan Türkiye ile tam bir işbirliği ve dayanışma içerisinde yürütecektir.

2. Hükümetimiz 1974 sonrası ortaya çıkan yadsınmaz gerçekleri ve KKTC’nin Devlet olgusunu gözönünde bulundurarak, ülkenin ekonomisi ve demokrasisi ile daha güçlü bir yapıya kavuşması ve uluslararası alanda tanınması yönünde çalışacak; Anavatan Türkiye ile dayanışma içinde, dünyada hakettiği yeri elde etmesi için tüm gücü ile uğraş verecektir. Koalisyon Hükümeti her açıdan güçlü bir KKTC’nin bölgemizdeki barış ve istikrarın güvencesi olacağının bilinci içerisinde hareket edecektir.

3. Anavatan Türkiye ile ilişkilere özel bir yer, önem ve öncelik verilecek; KKTC ile TC arasında her alanda işbirliği ve dayanışmanın daha da derinleştirilmesi ve geliştirilmesi için her olanaktan yararlanılacak, bu konuda her fırsat değerlendirilecektir.

4. Koalisyon Hükümeti dış ilişkilerde Yüce Türk Ulusunun ve O’nun kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruyacak ve savunacaktır. UBP-DP Koalisyonu Kıbrıs’taki uzlaşı arayışları çerçevesinde eşit egemenlik, güvenlik için Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamı ve mülkiyet sorununun mal-mülk mübadelesi ve/veya tazminatlar yoluyla çözümlenmesinin vazgeçilmez ilkeler olduğunu vurgulamak ister. Ada’da kalıcı bir uzlaşı çabalarının başlangıç noktası mevcut gerçeklerin kabülü, yani iki eşit ve egemen devletin varlığı ile bunların birbirlerini veya Kıbrıs’ın tümünü temsil etmediği ve edemeyeceğidir.

5. GKRY Kıbrıs Türk halkını ve Kıbrıs’ın tümünü hiçbir şekilde temsil etmemiştir ve edemez. Ada’da 38 yıldır bir uzlaşıya varılamamasının kökeninde Kıbrıs Rum tarafının Ada’yı bir Yunan adası olarak görmesi ve silah zoruyla gasp etmiş olduğu sözde “Kıbrıs Hükümeti” ünvanından vazgeçmemesi veya geçirilmemesi yatmaktadır. Kıbrıs’ta bir uzlaşı sağlanacaksa bu ancak iki ayrı eşit ve egemen devlet esası üzerinde sağlanabilir. Gerçeklerin kabülü, tüm uzlaşı arayışlarının başlangıç noktasını oluşturmalıdır.

6. GKRY’nin sözde “Kıbrıs Hükümeti” sıfatıyla sürdürdüğü tek yanlı ve gayrıyasal AB üyelik süreci ve diğer faaliyetler, görüşmeler süreci içerisinde oluşturulan tüm parametrelere ağır bir darbe indirmiş ve mevcut açmazı pekiştirmiştir.

7. GKRY’nin AB’ne tam üyeliğinin gerçekleşmesi Kıbrıs’ın geri dönülmez biçimde bölünmesi sonucunu doğuracaktır. KKTC, GKRY ile muhakkak surette bir anlaşmaya varmaya mahkum değildir. Rum tarafı tek yanlı olarak AB’ne alındığı takdirde bunun yaratacağı sonuçlara da katlanması gerekecektir. Bu durumda KKTC yolunu çizmiştir ve Anavatan Türkiye ile entegrasyona yönelecektir. Kıbrıs’ta Kıbrıs Türkü’nün büyük acılar yaşadığı 1974 öncesi karanlık döneme dönülmesi mümkün değildir.

8. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1963’de başlayan Rum siyasetini ve eylemlerini, bunun sonucu olarak meydana gelen gerçekleri ve KKTC’ni gözardı ederek Türkiye’nin aleyhine almış olduğu son karar, bu yönde başvuru yapan Rum tarafının düşmanca politikasının son halkasını oluşturmaktadır. Süregelen BM süreci içerisinde oluşturulan parametreleri bertaraf etmek suretiyle kendi uzlaşı şartlarını empoze etmeye yönelik bu ve bu tür kararlara Kıbrıs Türk tarafı Anavatan Türkiye ile işbirliği içerisinde sonuna kadar karşı çıkacaktır.

9. KKTC’nin uluslararası kuruluşlarda görüşlerini yansıtabilmesi, KKTC’ne karşı uluslararası alanda uygulanan engelleyici tedbirlerin kaldırılması ve KKTC’nin bütün ülkelerle serbestçe siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve sportif temaslar sürdürebilmesi amacıyla, Türkiye ile müşterek gayretler sürdürülecek ve Türkiye ile KKTC Hükümetleri arasında yakın işbirliği ve dayanışma içinde hareket edilecektir. İnsan haklarının ve demokrasinin kaçınılmaz öğeleri olan bu hususlarda hakkımız sonuna kadar savunulacaktır.

10. Anavatan Türkiye ile siyasi, mali, ekonomik, teknik ve savunma işbirliği ilişkilerinin geliştirilmesi Hükümetimiz’in öncelikli hedefidir. Bu amaca yönelik çabaların ikili anlaşmalar temelinde hayata geçirilmesine özel önem verilecektir.

11. Kıbrıs Türk halkına ve Devletine karşı sürdürülmekte olan insanlık dışı ambargoların aşılması için Anavatan Türkiye ile birlikte her türlü çaba sarfedilecektir. GKRY’nin Kıbrıs Türk halkı adına söz söyleme ve onu temsil etme hak ve yetkisinin olmadığı ve olamayacağı her fırsatta dile getirilecek, Rum Yönetimi’nin süregelen hasmane politikasının Kıbrıs’ta bir uzlaşıya varma yönünde en önemli engellerden birini oluşturduğu vurgulanacaktır.

12. Uluslararası alanda KKTC’nin sesini müstakil bir biçimde duyurabilecek noktaya gelinceye kadar KKTC Dış Temsilciliklerinin faaliyetlerine ivme kazandırılacak; bunun yanısıra Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri ve KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları arasında imzalanmış olan İşlevsel ve Yapısal İşbirliği Protokolu uyarınca başlatılan uygulama daha da yaygınlaştırılarak devam ettirilecek ve bu yöntemle Kıbrıs konusunun ele alındığı her platformda KKTC’nin sesinin duyurulması için elden gelen çaba gösterilecektir.

13. Yurt dışında yaşayan ve bulundukları ülkelerde Kıbrıs Türkünün birer temsilcisi konumunda bulunan vatandaşlarımızın KKTC ile olan ilişkilerinin daha da pekiştirilmesi ve Kıbrıs Türkü’nün sesinin duyurulmasında potansiyellerinden yararlanılmasına yönelik gerekli çalışmalar yapılacaktır.

IV. HÜKÜMET VE PARLAMENTODA ÇALIŞMA DÜZENİ

A. Bakanlar Kurulu'nun Çalışma Yöntemi

1. Koalisyon hükümeti, uyumlu bir icraat hükümeti olarak çalışmayı amaçlamaktadır.

2. Her iki parti de eşit siyasal ortak olarak hükümette yer alırlar. Başbakan ve Başbakan Yardımcısı, Hükümet ve Parlamento çalışmalarında koordinasyon sağlar.

3. Hükümet bir bütündür. Bakanlar Kurulunda kararlar oybirliği ile alınır. Resmi Gazete’de yayımlanması gereken kararlar usulü ve süresi içinde yayıma gönderilir.

4. Bakanlar, Bakanlar Kurulu'nun karar alması ve bilgi edinmesi gereken konuları, gerekli tüm bilgileri de içeren bir önerge ile Bakanlar Kurulu toplantısından en az iki gün önceden Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliğine iletir. İvedilik arzeden konular gündem dışı olarak Başbakan ve Başbakan Yardımcısı tarafından Bakanlar Kurulu'na getirilebilir. Bakanlar Kurulu gündemi, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’nın istişaresi ile belirlenir.

5. Bakanlar Kurulu Sözcüsü olarak, Başbakan ve Başbakan Yardımcısının mutabakatı ile ortaklığı oluşturan tarafların kabine üyeleri arasından birer olmak üzere iki kişi seçilir. Sözcünün gaybubeti halinde, diğeri bu görevi yürütür.

6. Bir Bakanın yokluğunda ona vekalet edecek olan Bakan aynı partinin Bakanları arasından atanır. Koşulların gerektirdiği hallerde Başbakan ile Başbakan Yardımcısı'nın ortak mutabakatı ile farklı bir uygulama da yapılabilir.

7. Başbakan'ın yokluğunda, kendisine Başbakan Yardımcısı vekalet eder.

8. Bakanlar, hükümet uygulamalarıyla ilgili eleştirilerini Bakanlar Kurulu dışında yapamaz; Bakanlar, görev alanları dışında, başka bir Bakanlığı, Bakanlar Kurulu'nu veya devleti yükümlülük altına sokacak veya emrivakiler karşısında bırakacak veya koalisyon teamüllerine aykırı herhangi bir beyanat veremez veya davranış içine giremezler.

9. Bakanlar, kendi Bakanlıkları ile ilgili konularda, kamuoyuna açıklayıcı bilgi verebilirler.

10. Her iki parti de hükümetteki üyelerini yasal prosedür içinde serbestçe değiştirebilirler. Ancak bir bakanın azli konusunda Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’nın ortak mutabakatı aranır.

11. Koalisyon ortaklarından birinin Hükümete desteğini çekmesi halinde Başbakan, Hükümetin istifasını derhal sunar.

B. Parlamentodaki Çalışma Düzeni ve Koordinasyon:

1. Meclisin daha etkin ve verimli çalışabilmesi için Meclis İç Tüzüğü ve diğer mevzuat gözden geçirilecektir.

2. Koalisyon ortaklarının Meclis grupları, uzlaşılan konularda Meclis Genel Kurulunda ve Meclis Komisyonlarında birlikte hareket edeceklerdir. Alınacak kararlar ve açıklanacak görüşler, koalisyon ortağı her iki grup üyeleri tarafından savunulacaktır.

3. Her iki partinin ilişkilerini koordine etmek üzere bir Koordinasyon Grubu oluşturulacaktır.

4. Cumhuriyet Meclisi ile Hükümet çalışmalarını koordine etmek için, her iki partiden birer Bakan görevlendirilecektir.

V. KAMU YÖNETİMİ VE DÜZENİ

1. Koalisyon Hükümeti, kamu yönetimini etkinleştirmek ve şeffaflık, katılımcılık ve halka dönük bir yönetim anlayışıyle yurttaşa hizmet götürecek bir araç haline dönüştürmek ve kamu yönetimini içinde bulunduğu hantal yapıdan kurtarmak için gerekli önlemleri alacaktır.

2. Kamu yönetimi etkinleştirilecektir. Yerinden yönetimin sağlanması ve verimliliğin artırılması hedeflenecektir.

3. Bu çerçevede, Kamu Yönetimi ile ilgili tüm yasalar ele alınacak ve yukarıdaki amaçlar doğrultusunda gözden geçirilecektir.

4. Tasarruf tedbirleri bağlamında, RHA kullanımını azaltacak ve kullanımını kurala bağlayacak önlemler ivedilikle alınacaktır.

5. Devlet kadrolarıyla ilgili yasal düzenlemeler tasarruf ve verimlilik ilkeleri ışığında yeniden gözden geçirilecektir.

6. Kamudaki yapılanmaya ilişkin olarak yapılacak düzenlemelerin uzun vadeli bir perspektifle ele alınmasına ve kurumsallaşmanın sağlanmasına azami özen gösterilecektir.

VI. EKONOMİ POLİTİKASI

Ekonomi tüm sektörleri ile bir bütündür ve yaratılacak katma değer yönünden birbirlerini tamamlayıcı olacak şekilde yönlendirilecektir. Devletin sosyal yapısı gözardı edilmeden serbest piyasa koşullarına uygun liberal ekonomik bir politika uygulanacaktır. Bu amaçla Devlet’in piyasaya müdahaleci değil, düzenleyici rolü geliştirilecektir.

1.Devletin büyümesindeki en önemli faktör olan istihdam baskısından soyutlanabilmesi için alternatif olarak özel sektörün geliştirilmesi sağlanacaktır.

2.Gerekli görülen kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi yanında fiyatlandırılabilir ya da pazarlanabilir bazı kamu hizmetlerinin de özel kesime aktarılması suretiyle ekonomide verimliliğin artırılması ve ek kaynak yaratma potansiyelinin yaratılması hedef alınacaktır.

3. Özelleştirme çalışmaları süratlendirilecek, devletin ekonomik faaliyetleri en alt düzeye indirilecek, serbest piyasa koşullarına müdahalesi asgariye indirilecek ve Devlet küçültülerek daha etkin ve verimli kılınacaktır. Özelleştirmede, üretimin ve verimin artırılması, tekelleşmenin önlenmesi, rekabetin geliştirilmesi, çalışanlara ve üreticilere öncelik hakkı verilerek mülkiyetin tabana yayılması gibi ilkeler gözetilecektir. Yap-işlet; yap-işlet-devret modeliyle ilgili yatırımlara olanak tanımak amacıyla yasal düzenleme yapılacaktır.

4. Öncelikle Türkiye ve dünya ekonomileriyle bütünleşme, ada ekonomisi özelliklerinin geçerli olduğu ve ambargoların uygulandığı ülkemizin sosyal ve ekonomik kalkınması açısından öncelikli hedeflerimizdendir.

5.KKTC ile TC arasında ortak ekonomik alan oluşturulması amacı ile yürütülen çalışmalarda dış satım potansiyeli olan malların karşılıklı piyasalarda serbestçe girişine olanak verilmesi yönünde çaba harcanacaktır.

6.Hazırlanacak Master Plan çerçevesinde, tarımsal üretimin artırılması ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi için gerekli teşvik tedbirleri alınacaktır.

7.Ekonominin düze çıkarılması için başlatılan çalışmalar, mevcut durum yeniden gözden geçirilerek uygulamaya konulacak ve bu amaçla gerekli yasa tasarılarının Meclis’den geçirilmesine azami gayret gösterilecektir.

8.Esnafın ve küçük üreticilerin yatırım ve üretimlerinin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ile haksız rekabet ve tekelleşmeyi önleyici düzenlemeler yapılacaktır.

9.Genel olarak tüm teşvik sistemi yeniden gözden geçirilerek üretimi arttırıcı bir yaklaşımla gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

10.Devlet ihale sistemi şeffaflık ilkeleri doğrultusunda yeniden gözden geçirilecektir.

11. Turizm sektörünün ülkemizde öncelikli ve sürükleyici sektör olduğunun bilinciyle Turizm Master Planı hayata geçirilecek, yerli ve yabancı yatırımlar desteklenecektir. Ucuz ve kolay ulaşım sağlanabilmesi için ulaşım sektörü desteklenecek ve paket program satışları teşvik edilecektir.

VII. FİNANS SEKTÖRÜNDE DÜZENLEMELER

Kalkınma yönünde gerekli kaynakların yaratılması için, bütçedeki yatırımın payı artırılacak, finans kuruluşlarının yatırıma daha fazla kaynak ayırmalarını sağlayacak tedbirler süratle alınacaktır.

1. Devlet gelir ve giderleri göz önünde tutularak, bütçe açığının ve bütçe borçlanmalarının asgariye indirilmesi için gerekli önlemler alınacaktır.

2. Esnafın ve küçük üreticilerin yatırım ve üretimlerinin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ile haksız rekabet ve tekelleşmeyi önleyici düzenlemeler yapılacaktır. Kırsal kesimdeki esnaf ve zanaatkara özel avantajlar sağlanacaktır.

3. Yabancı yatırımcılar için şirketlerin kuruluşu yönlendirilmesi, her türlü yardım ve hizmetin verilmesi amacıyle İzin Makamı yetkisinde tek durak Hizmet Birimi kurulacaktır.

4. Vergide yeni düzenlemelerle kayıt dışı ekonomi vergilendirilecek, sistemin çağdaş, adil, basit ve uygulanabilir olması sağlanacak, yeni yatırımları özendirecek muafiyetler düzenlenecektir.

5. Bankalar sektörü, başta Bankalar Yasası olmak üzere tümden ele alınıp güçlendirilecektir. Peyak dahil, mudilere ait Mevduat Sigorta Fonuna devredilen tüm bankaların, mevduatlarının ödenmesi işleminin süratlendirilmesi için uğraş verilecektir.

6. Bankalar Yasası’nda Bakanlığa ve Bakanlar Kurulu’na verilmiş olan bankaların denetimi ile ilgili görev ve yetkiler banka denetiminin siyasi otoriteden arındırılmasını sağlamak amacıyla Merkez Bankası’na devredilecektir.

VIII. SOSYAL KONULAR

A. Eğitim

1. Eğitimde, çalışma sürelerinin artırılmasının yolları aranacak ve çağdaş eğitim kurumlarımızın daha da geliştirilmesine çaba gösterilecektir.

2. Eğitim yatırımları teşvikli sektörler kapsamına alınacaktır.

3. Üniversitelerin kuruluş ve faaliyetlerini düzenleyen, YÖDAK Yasası gözden geçirilerek süratle Meclise sunulacaktır.

B. Çalışma ve Sosyal Güvenlik

1. Sosyal güvenlikle ilgili yasalar, sosyal güvenli kurumlarının yakınlaştırılması ilkesi doğrultusunda gözden geçirilerek Cumhuriyet Meclisine sunulacaktır.

2. Kayıt dışı işçilerin kayda alınması ve sosyal güvenlik sisteminden yararlandırılması sağlanacaktır. Kayıtdışı işçi çalıştıran işverenlerin cezası caydırıcı oranlarda artırılacaktır.

3. Çalışma hayatındaki bürokratik engeller kaldırılacaktır.

4. Sendika ve Derneklerle ilgili düzenlemeler çağdaş ölçütler ışığında yeniden ele alınacaktır.

C. Sağlık

Kapsamlı Sağlık Yasası ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın süratle çıkarılmasına çaba gösterilecektir.

 

10.06.2001

Yukarı

Ana Sayfa